Translation of "Двор" in Turkish

Двор детского сада затенён.

Anaokulu bahçesi gölgeli.

Не двор, а кладбище велосипедов.

Burası bir avlu değil, bisiklet mezarlığıdır.

Мать вышла во двор с ребёнком,

Bir anne, evinin avlusunda

Мой задний двор может вместить больше десяти человек.

Benim arka bahçe on kişiden daha fazlasını barındırabilir.

Я видел, как грязный пёс зашёл во двор.

Kirli köpeğin avluya gittiğini gördüm.

Том заплутал в лесу и забрёл в чей-то двор.

- Tom ormanda kayboldu ve kendini birinin arka bahçesinde buluverdi.
- Tom ağaçlık alanda yolunu kaybedip kendini bir evin arka bahçesinde buldu.

Он сопровождал короля в его бегстве в Нидерланды, но королевский двор

Krala Hollanda'ya uçarken eşlik etti, ancak kraliyet mahkemesi tarafından