Examples of using "Грязь" in a sentence and their turkish translations:
Çamura bastım.
Kir hastalıklara neden oluyor.
Çamura ihtiyacımız var. Hadi.
Tom çamura düştü.
- Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
- Sabun kiri çıkarmaya yardımcı olur.
Aynanın kirini temizleyin.
Pantolonumdaki kiri temizledim.
Sokakta çamur ve su birikintisi var.
Lütfen ayakkabılarınızdan çamuru çıkarın.
Tom'un tırnaklarının altında kir vardı.
Ne düşünüyorsunuz? Çamur mu, dal mı? Karar sizin.
Çamuru kullanacaksam bu kokumu kapatacaktır.
bu çamuru silip yola devam edebiliriz.
Ah, gelgitler arttıkça çamur daha da derinleşiyor.
Sen sadece görünüşü kurtarıyorsun!
Birbirinin üzerinden geçen kökler karmakarışık. Derin bir çamur var.
Yani, suyu süzmek için kullandım, sıvı elde etmek için çamur süzdüm,
çamur. Bu imkansız koşullarda, umutların hepsi bir atılımın yakında kaybolur.
Ona yardım ettikten sonra kirli hissettim.
Sana köpeği içeri alma dedim. O mutfağı kirletip altüst edecek.