Examples of using "Вьетнаме" in a sentence and their turkish translations:
Babam Vietnam'da öldü.
Tom, Vietnam'da savaştı.
Ho Chi Minh kenti Vietnam'ın en büyük şehridir.
Öğrenciler Vietnam savaşını protesto etti.
- Amcam, Vietnam Savaşı gazisidir.
- Dayım, Vietnam Savaşı gazisidir.
Haruki Murukami Vietnam'da da popüler miydi?
Vietnam'da kaç tane masum insan öldürüldü?
Vietnam'da olanlar kötü bir rüya gibiydi.
Amiral Stockdale'in tecrübesine dayandım.
Fransız vatandaşlığım var ama Vietnamlıyım.
Binlerce öğrenci Vietnam savaşına karşı gösteriler yaptı.
Benim babam Vietnam'da savaşmayı reddeden bir barışseverdi.
- Tom babası Vietnam Savaşında bir helikopter pilotu olan bir adam tanıyordu.
- Tom, babası Vietnam Savaşı sırasında helikopter pilotluğu yapmış bir adam tanıyordu.
Ulus, Vietnam'daki savaş yüzünden acı bir şekilde bölünmüştü, Siyah Amerikalılar hala
Soğuk Savaş döneminde Küba ve Vietnam'da Sovyet deniz ve hava deniz üsleri vardı.