Examples of using "Верится" in a sentence and their turkish translations:
Bunu yapabildiğine inanmıyorum.
İnanması güç.
Ben Tom'un öldüğüne inanamıyorum.
Bunun işe yaradığına inanamıyorum.
Zaten yaz olduğuna inanamıyorum.
Kendime inanmakta zorlanıyorum.
Buna inanmakta sorun yaşıyorum.
Onun bekar olduğuna inanamıyorum.
Zaten eve gitme zamanı olduğuna inanamıyorum.
Hiç kimsenin ölmediğine inanamıyorum.
Tom'a inandığıma inanamıyorum.
Bir yıl olduğuna inanamıyorum.
Gerçekten burada olduğuma inanamıyorum.
Tom Mary'nin ciddi olduğuna inanamıyor.
Bir yıldan daha fazla olduğuna inanamıyorum.
Tom'un gerçekten onu yaptığına inanamıyorum.
Senin hala bekar olduğuna inanamıyorum.
Bunu söylediğime inanamıyorum ya.
Ben hâlâ Tom'un gittiğine inanamıyorum.
O inanılır değil.
Tom Mary'nin otuzun üzerinde olduğuna inanamıyor.
Tom'un onu gerçekten yaptığına inanamıyorum.
Bunu düşünmediğime inanamıyorum.
Onu söylediğine inanmıyorum.
Onun hala bekar olduğuna inanamıyorum.
Tom'un hâlâ bekar olduğuna inanamıyorum.
Ben hala şansıma inanamıyorum.
Bana bunu yapabildiğine inanamıyorum.
Bizi hiç duymadığına inanamıyorum.
Tom'un herhangi birinin yardımı olmadan bunun hepsini yaptığına inanamıyorum.
Onun gerçekten olduğuna inanmak zor.
Gerçekten burada olduğuma inanamıyorum.
Hâlâ ona inanamıyorum.
Bana söylemeden öyle bir şey yapacağına inanamıyorum.
Tom'un bunu yaptığına inanamıyorum.
Söylediğine inanmak zor.
Ona hâlâ inanamıyorum.
Tom ve benim evlendiğimize hâlâ inanamıyorum.
Mary ve benim evlendiğimize hâlâ inanamıyorum.
Bütün bunu Tom'un yaptığına inanamıyorum.
Açıkçası, ben onu inanılması zor buluyorum.
Tom'un çocukları olduğuna inanamıyorum.
Onun olduğuna hâlâ inanamıyorum.
- İnanması güç geldi.
- Ona inanmayı zor buluyorum.
Bunun olduğuna hâlâ inanamıyorum.
İnanamıyorum, nihayet bunu yapmayı başardım.
Kazandığımıza hâlâ inanmıyorum.
Tom'un öldüğüne inanamıyorum.
Bunun hepsinin olduğuna hâlâ inanamıyorum.
Tom'un bunu yaptığına hâlâ inanamıyorum.
Onun gerçekten olduğuna hâlâ inanamıyorum.
Senin ve Tom'un evlendiğine hâlâ inanamıyorum.
Tom ve Mary'nin evlendiğine hâlâ inanamıyorum.
Tom ve Mary'nin evlendiğine hâlâ inanamıyorum.
Onu yaptığıma hâlâ inanamıyorum.
Bunu yaptığıma hâlâ inanamıyorum.