Translation of "Predadores" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Predadores" in a sentence and their turkish translations:

- Eles não têm predadores naturais.
- Elas não têm predadores naturais.
- Não têm predadores naturais.

Onların doğal yırtıcı hayvanları yok.

Ou afugentar predadores.

Ya da yırtıcıları kaçırmak için.

Traz consigo predadores.

Yırtıcılar ava çıkar.

... há predadores à solta.

...katiller sokakta kol geziyor.

E marcas de predadores?

Avlanma izleri ne?

Os lobos são predadores formidáveis.

Kurtlar müthiş yırtıcı hayvanlardır.

A luz ultravioleta revela predadores escondidos.

Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.

Os leões são, essencialmente, predadores noturnos.

Aslanlar ağırlıkla gece avlanan yırtıcılardır.

Então, são predadores mortais de polvos.

Yani hepsi ölümcül birer ahtapot avcısı.

predadores de emboscada A arena foi preparada.

Evrim en uyumlu olanı seçti. Arena hazırlandı.

... de um dos predadores supremos da noite.

Gecenin en üstün avcılarından birine aittirler.

E os predadores urbanos estão à espera.

Şehirli avcılar da hazırda bekliyor.

De dia, todos os predadores as conseguirão ver.

Sabah olunca tüm avcılar onları görebilir.

... para depositar ovos. Com menos predadores por perto,

Bu defa o yumurta bırakacak. Etrafta daha az avcı var.

É bom acender uma fogueira, pois afasta os predadores,

Ateş yakmak her zaman güzeldir, avcıları bizden uzak tutar.

As chitas são conhecidas por serem predadores... ... diurnos solitários.

Çitalar, gündüz gözüyle avlanan... ...yalnız avcılar olarak bilinir.

A língua ajuda-o a detetar predadores nas proximidades.

Dili sayesinde civardaki avcıları tespit edebiliyor.

A escuridão é a única proteção contra os predadores.

Avcılardan ancak karanlık sayesinde korunabiliyor.

Mas não são os únicos predadores que existem aqui.

Fakat buradaki tek avcılar foklar değil.

Cada um deles gera um clarão para afugentar predadores.

Her biri avcıları uzak tutmak için flaş çakıyor.

Predadores de sete toneladas mostram o seu lado delicado.

Yedi tonluk avcılar... ...narin yanlarını sergiliyor.

Porque há muitos tipos de predadores a caçá-lo.

Onu avlayan bir sürü yırtıcı tür var.

São bestas nascidas para ser selvagens, brutais mas belos predadores.

Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.

Há 25% de probabilidade de se encontrar predadores perto do rio.

"Yırtıcı hayvan bulma olasılığı nehir yakınlarında yüzde 25'tir.

Há sinais claros de que andaram aqui predadores de grande porte

Büyük avcıların daha önce orada bulunduğuna dair işaretler var.

Há sinais claros de que andaram aqui predadores de grande porte,

Orada büyük bir avcının bulunduğuna dair kesin izler var.

Pois querem viver em comunidade, nos ramos altos, longe de predadores.

Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.

Poucos predadores são acrobáticos o suficiente para matar assim uma presa.

Bu şekilde av indirecek kadar akrobatik az yırtıcı vardır.

As câmaras de filmagem com pouca luz revelam os predadores poderosos...

Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...

Caçadores destemidos, predadores de emboscada, e assassinos venenosos vão competir pela coroa.

Korkunç avcılar, pusu kuran yırtıcılar ve zehirli katiller taç için yarışacak.

Os predadores têm de desenvolver formas mais sofisticadas de enganar as presas.

Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.

Ao anoitecer, o grupo vai para as árvores para evitar predadores no solo.

Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.

A maré leva os ovos fecundados para longe dos predadores do recife. E para águas profundas.

Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.

Por serem mais do que os predadores, a grande maioria chegará às áreas onde se alimenta.

Avcılarını sayılarıyla bastırarak... ...büyük çoğunluğu beslenme alanlarına varacaktır.

Até o tamborilar das patas de térmitas. Este modo de vida discreto também a ajuda a esconder-se de outros predadores.

Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.

Pelo que as pessoas a andar nos recifes podem passar por cima dum que está a esconder-se dos seus predadores durante o dia.

yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.