Examples of using "Nisso" in a sentence and their turkish translations:
Bunu çözeceğiz.
Buna inanmıyorum.
- Onlar ona inanıyorlar.
- Onlar buna inanır.
bir düşünsenize
Bunu düşünün.
Onlar varını yoğunu ona yatırdı.
Hiç kimse ona inanmayacak.
Hiç onu düşündün mü?
Beni buna sürükleme.
- Bununla ilgilenmiyorum.
- Ben bununla ilgili değilim.
Ben bunda iyiydim.
şimdi bir düşünsenize
Ona inanmak istiyorum.
- Buna inanmıyorum.
- Buna inanmam.
Hiç kimse buna inanmadı.
Onu hiç düşünmedim.
Ona inanabilir miyiz?
Ona kim inanıyor?
Bu noktada, o geldi.
Onun üzerinde çalışacağız.
Mary ona inanır.
Biz onun üzerinde çalışıyoruz.
Bunda daha iyi oluyorsun.
Onun hakkında düşünme.
Ben onun hakkında düşünmedim.
Onun hakkında düşünmüyorum.
Bunda çok iyisin.
Bu konuda birlikte çalışmamız gerekecek.
Bunu hiç düşünmedim.
Ben onda çok iyiydim.
Buna inanmıyorum.
- İnanması güç geldi.
- Ona inanmayı zor buluyorum.
Onun üzerinde adım var.
Artık kimse ona inanmıyor.
Biz hâlâ onun üzerinde çalışıyoruz.
Ona hâlâ inanıyor musun?
Tom bu konuda iyidir.
Lütfen onun hakkında düşün.
Ona asla inanmadım.
Keşke buna inanabilsem.
Hâlâ onun üzerinde çalışıyorum.
Bunda iyi oluyorum.
Bunda iyiyim.
- Ona bir göz at.
- Şuna bir göz atın.
- Şuna bir göz at.
Sen aslında buna inanıyor musun?
Bazı insanlar ona inanırlar.
Ben bütünüyle inanıyorum.
Lütfen onun hakkında düşün.
Fazla düşünme.
Onun üzerinde çok çalışıyoruz.
Tom ona inanıyor.
Bunu ciddi olarak düşünüyorum.
Ben onda iyi değilim.
Hala buna inanmıyorum.
Biz şimdi bunun üzerinde çalışıyoruz.
Tom ona inanmıyor.
Beni buna bulaştırma.
Bunu hiç düşünen oldu mu?
Biz bunda oldukça iyi olduk.
Hep o konuda düşünüyoruz.
Onun hakkında düşünmemeye çalışacağım.
Ona bir göz atacağım.
Buna inanmıyorum!
Bunun üzerinde aylardır çalışıyorum.
bu işe bir el atar
- düşünmeye tahammülü yok'.
Daha iyi bilmelisin.
Tom bunda çok iyi.
Ben ona inanamıyorum!
Bunu düşünmek bile istemiyorum.
Ona inanmak zorundasın.
Tm bunda iyi oluyor.
Bu artık aklıma gelmiyor bile.
Bunun hakkında düşünmüyordum ki.
Sen bu konuda çok iyisin.
- Buna inanmazdın.
- Bu imkansız olarak düşünülmemeli.
Tom buna inanamadı.
- Buna fena değilsin.
- Bunda kötü değilsin.
Biz sadece buna inanmıyoruz.
Bunun hakkında düşünerek çok zaman harcadım.
Bazen onun hakkında düşünüyorum.
Gerçekten buna inanmıyorum.
Buna inanıyorsun, değil mi?
Bunu düşünmemiştim bile.
Tom nasıl Mary'yi ona ikna etmeye çalıştı?
Ona bir göz atabilir miyim?
Onun hakkında düşünmemeye çalışıyorum.
Tom buna asla inanmayacak.
Bunu düşünmek istemiyordum.
Tom bunda çok iyi oldu.
Bunu daha önce neden düşünmedik?
Artık buna inanmıyorum.