Translation of "Pelos" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Pelos" in a sentence and their turkish translations:

Obrigado pelos ingressos.

Biletler için teşekkürler.

São os pelos urticantes.

Bunlara kaşındırma tüyleri denir.

Promovida pelos Estados Unidos,

muhalifleri tutuklamak, kaçırmak,

Obrigado pelos seus comentários.

- Yorumlarınız için teşekkürler.
- Yorumların için teşekkürler.

Eu paguei pelos danos.

- Ben hasar için ödeme yaptım.
- Hasarı telafi ettim.
- Hasarın karşılığını ödedim.

Vai ser apanhada pelos espetos.

ve bu sivri dallar ona saplanacak.

326 gramas trazidos pelos soviéticos

326 gram Sovyetlerin getirdiği

Você é responsável pelos resultados.

Sen sonuçtan sorumlusun.

Um centavo pelos teus pensamentos.

Düşünceleriniz için bir peni.

Cristo foi crucificado pelos romanos.

İsa, Romalılar tarafından çarmıha gerildi.

Cartago foi destruída pelos romanos.

Kartaca Romalılar tarafından tahrip edildi.

Ele a pegou pelos cabelos.

O onu saçından yakaladı.

Dá para ver os pelos pequeninos.

Bakın, şu küçük tüyleri görüyorsunuz.

Os gatos foram domesticados pelos egípcios.

Kediler, Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiştir.

Ele é alimento pelos meus problemas.

O benim sorunlarımdan bıktı.

Você se sente ameaçado pelos semáforos?

Trafik ışıkları tarafından tehdit edildiğini hissediyor musunuz?

A Inglaterra foi invadida pelos dinamarqueses.

İngiltere Danimarkalılar tarafından işgal edildi.

O professor foi criticado pelos alunos.

Profesör, öğrencileri tarafından eleştirildi.

A ponte foi construída pelos romanos.

Köprü Romalılar tarafından yapıldı.

Muitos judeus foram deportados pelos alemães.

Birçok Yahudi Almanlar tarafından sınırdışı edildi.

A história é escrita pelos vencedores.

Tarih kazananlar tarafından yazılır.

O tesouro foi roubado pelos piratas.

Hazine, korsanlar tarafından çalındı.

Os filhos são amados pelos pais.

Oğullar, anne babaları tarafından sevilirler.

E tenho aqui muitos pelos de tarântula.

Burada bir sürü tarantula tüyü de var.

E as mulheres apaixonam-se pelos homens.

kadınlar da erkeklere âşık olur.

Após a aceitação do Islã pelos turcos

İslamiyetin Türkler tarafından kabulünden sonra

Ele era chamado de Ted pelos amigos.

Ona arkadaşları tarafından Ted denilirdi.

Fui ao escritório do inspetor pelos documentos.

Belgeler için müfettişin bürosuna gittim.

- Eu estou acostumado a ser ignorado pelos meus pais.
- Eu estou acostumada a ser ignorada pelos meus pais.

- Ebeveynlerim tarafından ihmal edilmeye alışkınım.
- Ebeveynim tarafından göz ardı edilmeye alışığım.

Se estes pelos urticantes nos tocarem na pele,

O ürpertici tüyler derinize değerse

Muitas vezes apenas para serem enganados pelos cambistas.

dolandırıcılar tarafından sık sık kandırılırlardı.

Começou a ser comemorado pelos trabalhadores em Istambul

İstanbul'daki işçiler tarafından da kutlanmaya başlandı

A chuva tem durado pelos dois últimos dias.

Yağmur son iki gündür sürüyor.

Eu não o amo menos pelos defeitos dele.

Onu, hataları yüzünden daha az sevmiyorum.

Ela está obcecada pelos livros do Harry Potter.

O, Harry Potter'ın kitapları ile takıntılı.

Tom tem tido febre pelos últimos três dias.

Tom'un son üç gündür ateşi var.

Tom vive assombrado pelos demônios de seu passado.

Tom geçmişinin hayaletleriyle boğuşuyor.

- Sou agradecido pelos amigos que me mantém ativo e sociais.
- Sou agradecida pelos amigos que me mantêm ativa e social.

Beni aktif ve sosyal tutan arkadaşlar için minnettarım.

Ou as cenas escritas pelos Simpsons eram estranhamente reais?

yoksa Simpsons'ların yazdığı sahneler garip bir şekilde gerçek mi oluyordu?

O cientista pesquisou pelos ossos dos dinossauros no vale.

Bilimci vadideki dinozor kemiklerini araştırdı.

Tom tentou fugir, mas foi rapidamente recapturado pelos sequestradores.

Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.

Todas as maçãs que caem são comidas pelos porcos.

Düşen bütün elmalar domuzlar tarafından yenilir.

O financiamento deste programa foi fornecido pelos seguintes patrocinadores.

Bu programın finansmanı aşağıdaki sponsorlar tarafından sağlanmıştır.

Tom foi morto pelos membros de sua própria gangue.

Tom kendi çete üyeleri tarafından öldürüldü.

- O jovens não compram seus CDs.
- Seus CDs não são comprados pelos jovens.
- Os CDs dela não são comprados pelos jovens.

Onun CD'leri gençler tarafından satın alınmıyor.

E que a única forma de ser aceite pelos brancos

ve beyazlar tarafından kabul görmenin tek yolu

Informações e documentos criados pelos usuários da Internet no Google

Google İnternet kullanıcılarının oluşturduğu bilgi ve belgeleri

A firma é conhecida pelos seus produtos de alta qualidade.

- Firma yüksek kaliteli ürünleriyle tanınmaktadır.
- Firma yüksek kaliteli ürünleri ile tanınır.

O marido de Maria não a culpa pelos problemas dele.

Mary'nin kocası kendi sorunları için onu suçlamıyor.

O pastor acha que os cordeiros foram mortos pelos lobos.

Çoban kuzuların kurtlar tarafından öldürüldüğünü düşünüyor.

Os preços têm se mantido estáveis pelos últimos três anos.

Fiyatlar son üç yıldır istikrarlı olmuştur.

Leila não queria que seu corpo fosse devorado pelos lobos.

Leyla bedeninin kurtlar tarafından yenmesini istemiyordu.

Mas quando Istambul estava cercada pelos turcos, esses túneis estavam fechados

fakat Türkler tarafından İstanbul Kuşatıldığında bu tüneller kapatılmış

Algumas tribos indígenas no Brasil estão a ser ameaçadas pelos lenhadores.

Brezilya'daki bazı yerli kabileler keresteciler tarafından tehdit edilmektedir.

Pelos meus cálculos, ela deveria estar na Índia a essa hora.

Benim hesaplamama göre, o şimdiye kadar Hindistan'da olmalı.

Você sabe que eu faria qualquer coisa pelos seus lindos olhos.

Güzel gözlerin için her şeyi yapacağımı bilirsin.

Essa será uma boa lembrancinha da minha viagem pelos Estados Unidos.

Bu, Amerika Birleşik Devletleri etrafındaki gezimle ilgili iyi bir hatıra olacak.

A cidade é famosa pelos fósseis que expõe em seus museus.

Şehir, müzelerindeki fosilleriyle ünlüdür.

Sentenças depois desse ID são sentenças adicionadas pelos contribuidores do Projeto Tatoeba.

Bu ID ile geçen cümleler Tatoeba Projesine katkıda bulunanlar tarafından eklenen cümlelerdir.

Foram observadas pelos astrônomos sessenta e duas luas na órbita de Saturno.

Astronomlar, Satürn'ün yörüngesinde altmış iki tane uydu gözlemlediler.

Errar é humano. Culpar alguém pelos seus erros é ainda mais humano.

Hatasız kul olmaz. Hataların için başka birini suçlamak daha insani.

Com recetores químicos nos pelos, deteta o cheiro da presa a aproximar-se.

Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.

Errar é humano. Culpar o outro pelos seus erros é ainda mais humano.

Hatasız kul olmaz. hataların için başka birini suçlamak daha insanidir.

"É claro que estou pronto para morrer pelos meus ideais," falou o presidente.

Başkan "Tabii ki ideallerim için ölmeye hazırım, "dedi.

Na gripe de 1918, teve um movimento de tropas gigantesco pelos Estados Unidos,

1918 grip döneminde, Birleşik Devletler genelinde birliklerin büyük bir hareketliliği vardı,

Mas a argamassa usada pelos antigos egípcios pode carregar milhões de toneladas de peso

fakat eski mısırlıların kullandığı harç milyonlarca ton ağırlığı bile taşıyabiliyor

Ele acreditava que os negros poderiam vencer a luta pelos direitos igualitários sem violência.

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.

Ele trabalhou com ele por 17 anos até que o Milan foi tomado pelos franceses

Milano Fransızlar tarafından ele geçirilinceye kadar 17 sene boyunca yanında çalıştı

Se não fosse pelos livros, cada geração teria que redescobrir sozinha os fatos do passado.

Kitaplar olmasaydı, her nesil kendisi için geçmişin gerçeklerini yeniden keşfetmek zorunda kalacaktı.

Percebeu que algo estava fora da promoção: quando cobraram dela dois preços diferentes pelos sanduíches.

sandviç için iki farklı fiyat ödediğini anlayınca kampanyadaki bazı şeylerin yanlış gittiğini farketti.

Na Rússia há uma categoria de pessoas que acreditam que o mundo é controlado pelos reptilianos.

- Rusya'da dünyanın sürüngenler tarafından idare edildiğine inanan bir kesim var.
- Rusya'da dünyanın sürüngen ırkı tarafından yönetildiğine inanan insanlar var.

A vida não se mede pelo número de vezes que respiramos, mas pelos momentos que nos fazem prender a respiração.

Hayat aldığımız nefes sayısıyla ölçülmez fakat nefesimizi kesen anlarla ölçülür.

- A saúde é um tesouro cujo valor é sabido apenas pelos enfermos.
- A saúde é um tesouro, o valor do qual apenas os doentes conhecem.

Sağlık değerli bir hazinedir, kıymeti sadece hasta olunca bilinir.

- Eu vou te esperar até às 2h30.
- Vou te esperar até às 2h30.
- Esperarei por você até as duas e meia.
- Vou esperar por ti até as duas e meia.
- Esperarei por vós até as duas e meia.
- Vou esperar pelo senhor até as duas e meia.
- Esperarei pela senhora até as duas e meia.
- Vou esperar pelos senhores até as duas e meia.
- Esperarei pelas senhoras até as duas e meia.

2.30 kadar seni bekleyeceğim.