Translation of "Partilhar" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Partilhar" in a sentence and their turkish translations:

Mas não está disposto a partilhar.

Yine de paylaşmaya pek gönlü yok.

Humanos a partilhar território de caça dos grandes felinos.

Avlanma sahalarını büyük kedilerle paylaşıyorlar.

Mas o macho jovem não pode partilhar o ramo estreito.

Fakat genç erkeğin dar dalı paylaşmasına izin verilmiyor.