Examples of using "Nacional" in a sentence and their turkish translations:
Onlar ulusal marşı söylüyordu.
- Ulusal borç büyüyor.
- Ulusal borç artıyor.
Millî marşı söyledim.
O ulusal bir kahraman oldu.
Hiç ulusal marşı ezberledin mi?
Fakat renk, ulusal kimlik ifadesinin yanı sıra,
Arjantin Milli Marşını söyleyebilir misin?
Nixon ulusal TV' de konuşma yaptı.
Estonya'nın kendi milli marşı vardır.
milli eğitim bakanı da bu konuyu konuşmak üzere 81 il milli eğitim müdürünü acil toplantıya çağırmış
bu Zoom u kullanmaya Milli eğitim zorlamadı
Mango farklı ülkelerin ulusal meyvesidir.
Onlar Singapur'da ikinci ulusal dil olarak Çince öğretiyorlar.
Bu ulusal park güzel manzarayla dolu.
Tom ve Mary bir milli parka yakın yaşıyorlar.
Hepimiz ulusal mirasımızı korumak için özen göstermeliyiz.
Nergis, Galler'in milli çiçeğidir.
ABD Başkanı, ulusal bir seçimle seçilir.
Tom Amsterdam'da iken Ulusal Müze'yi ziyaret etti.
Bu bizim bütün tarihimize ve millî tabiatımıza damga vurdu.
Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum.
Venezüellalıların çoğu evet oyu verince yeni bir Ulusal Kurucu Meclis seçimi yapıldı
Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.
2016 yılının Mart ayında mahkeme, muhalefet liderliğindeki Ulusal Meclisi haklarını geçersiz kıldı
Tupamaro Ulusal Kurtuluş Hareketi romantik bir kent gerillasıydı, zenginden alıp yoksula verirdi,
Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.