Examples of using "Aumentando" in a sentence and their turkish translations:
Suç artmakta.
İşsizlik artıyor.
Suç artmaktadır.
Liste uzamaya devam ediyor.
Yaşamanın maliyeti artıyor.
Arabaların sayısı artıyor.
Zengin ve yoksul arasındaki uçurum daha da genişliyor.
Modern tıptan kaçınanların olması ölü sayısını artırıyor.
Banyo yapıyormuş gibi sıcaklık yavaşça artırılmalı,
Dünya'da nüfusları gitgide artmakta olan düzdünyacılar
kafamızdaki soru işaretleri iyice artıyor
Amerika Birleşik Devletleri'nde hayat pahalılığı artıyordu.
Bu kentin nüfusu yıldan yıla artıyor.
- Ulusal borç büyüyor.
- Ulusal borç artıyor.
Singapur'a gelen ziyaretçi sayısı yıldan yıla artmıştır.
Trafik kazaları her geçen yıl artıyor.
Tatil için yurt dışına seyahat eden öğrenci sayısı artıyor.
Düz dünyaya inan insanların sayıları gitgide artıyordu