Examples of using "Elefante" in a sentence and their turkish translations:
Afrika filinin, Asya filinden daha büyük kulakları vardır.
Benim filim nerede?
Fil vuruldu.
Bebek filler sevimlidir.
Fil küçük çocuklar tarafından sevilir.
Bir fil seviyorsunuz.
Filimi nereye park edebilirim?
Filin derisi çok serttir.
Bu büyük memeliye fil denir.
Bir filin uzun bir burnu vardır.
Fil güçlü bir hayvandır.
Hiç filin uçtuğunu gördün mü?
Tom daha önce hiç fil görmedi.
Fil yalnız ve cesaretsizdi.
Onun fil olduğundan oldukça eminim.
Bir fil çok büyük bir hayvandır.
Bu, filin bir dişidir.
Fil en güçlü hayvandır.
Anne fil nehirde yavrusunu yıkadı.
Avcılar tüfeklerini file doğrulttular.
Tom Mary için bir fil resmi çizdi.
Bir fil değilsin. Küçük bir hayvansın.
Tam yetişmiş Afrika fili yaklaşık dört ton ağırlığındadır.
Ben hiç gerçek bir fil görmemiştim.
Hangisinin daha büyük beyni vardır, bir fil mi yoksa bir insan mı?
Filler iri bir hayvandır.
O filini besleyebiliyor ama çocuğunu besleyemiyor.
Gündüzleri filler kadar iyi görürler.
Önce fili görmek istedim ama Tom maymunları görmek istedi.