Translation of "Durante" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Durante" in a sentence and their turkish translations:

Choveu durante a noite.

Gece boyunca yağmur yağdı.

Choveu durante uma semana.

Bir hafta boyunca yağmur yağdı.

- Eles trabalham apenas durante o dia.
- Elas trabalham apenas durante o dia.

Onlar sadece gün boyunca çalışırlar.

- Esperá-lo-ei durante uma hora.
- Eu o esperarei durante uma hora.

Onu bir saat bekleyeceğim.

Ficou ali durante as férias.

Tatil boyunca orada kaldı.

Choveu durante cinco dias seguidos.

Peş peşe beş gün yağmur yağdı.

Me diverti durante a viagem.

Yolculuk boyunca iyi vakit geçirdim.

Choveu durante toda a tarde.

Bütün öğleden sonra boyunca yağmur yağdı.

Aqui neva durante o inverno.

- Buraya kışın kar yağar.
- Burası kışları kar yağışlıdır.

Você descansa durante os domingos?

Pazarları dinlenir misin?

Tom morreu durante a cirurgia.

Tom ameliyat sırasında öldü.

Você come durante a aula?

Sen sınıfta yemek yer misin?

Eles conversaram durante o filme.

Film sırasında konuştular.

Eu não fumei durante anos.

Ben yıllardır sigara içmedim.

Alexandre governou durante treze anos.

Alexander on üç yıl yönetti.

Você lê durante o almoço?

Öğle yemeği yerken okur musun?

Eu dormi durante a aula.

Sınıfta uyuyakaldım.

Choveu durante três dias seguidos.

Üç gün art arda yağmur yağdı.

Tom cochilou durante a reunião.

Tom toplantı sırasında uyukladı.

Tom chorou durante uma hora.

Tom bir saat ağladı.

Mantiveram Fadil hospitalizado durante meses.

Fadıl'ı aylarca hastanede tuttular.

- Trabalhei nessa empresa durante três décadas.
- Eu trabalhei nessa empresa durante três décadas.

Otuz yıl bu şirkette çalıştım.

- Estive no Japão durante dois meses.
- Eu estive no Japão durante dois meses.

Ben iki aydır Japonya'dayım.

- Eu não fiz nada durante minhas férias.
- Não fiz nada durante minhas férias.

Tatilim sırasında hiçbir şey yapmadım.

Há muitos ajudantes durante o dia, mas o trabalho não para durante a noite.

Gündüzleri bolca yardım alıyorlar ama çalışmalar gece de devam ediyor.

- Conheci-a durante minha estada no México.
- Conheci ela durante minha estada no México.

Onunla Meksika'da kaldığım sırada tanıştım.

Muitos camponeses morreram durante a seca.

- Birçok köylü kuraklık esnasında öldü.
- Kıtlık süresince birçok köylü öldü.

Deve ter chovido durante a noite.

Gece boyunca yağmur yağmış olabilir.

Assaltaram a joalheria durante a noite.

Gece vakti kuyumcu dükkanını soydular.

Ele ficou doente durante a viagem.

O, yolculuk sırasında hastalandı.

Tom se feriu durante um roubo.

Tom bir soygunda yaralandı.

Sua empresa faliu durante a crise.

Onun şirketi kriz sırasında iflas etti.

Durante quantas horas você trabalha normalmente?

Normalde günde kaç saat çalışıyorsun?

Durante a tarde, andei pela cidade.

Öğleden sonra, ben şehre yürüdüm.

Nosso filho morreu durante a guerra.

Oğlumuz savaşta öldü.

Os ursos hibernam durante o inverno.

Ayılar kış uykusuna yatar.

Durante quanto tempo vocês estiveram aí?

Ne kadar zamandır orada kaldınız?

Ele estava dormindo durante a aula.

O, ders sırasında uyuyordu.

Devemos trabalhar durante toda a vida.

Yaşadığımız sürece çalışmak zorundayız.

Acho que adormeci durante a aula.

Ben ders sırasında uyuyakaldığımı düşünüyorum

Choveu durante toda a semana passada.

Bütün geçen hafta yağmur yağdı.

No Sul neva durante o inverno.

Kış boyunca güneyde kar yağar.

Tom guardou silêncio durante o jantar.

Tom akşam yemeği sırasında sessiz kaldı.

Ele ficou comigo durante três semanas.

Üç hafta boyunca evimde kaldı.

Veio alguém durante a minha ausência?

Ben yokken birisi beni ziyaret etti mi?

Choveu três vezes durante a viagem.

Yolculuk sırasında üç kez yağmur yağdı.

Fique em silêncio durante o curso.

Kurs sırasında sessiz olun.

Eu estive lá durante dois dias.

İki yıl oradaydım.

Estive tenso durante toda a manhã.

Ben bütün sabah gerginim.

Alguns animais hibernam durante o inverno.

Bazı memeli türleri kışın kış uykusuna yatar.

Eu vivi aqui durante trinta anos.

Otuz yıldır burada yaşıyorum.

Você fez terapia durante muito tempo?

Terapide çok zaman geçirdin mi?

Tom sofreu de enxaqueca durante anos.

- Yıllardır, Tom migren baş ağrısından çekti.
- Tom yıllarca migrenden çekti.

O religioso permaneceu ajoelhado durante horas.

Din adamı saatlerce diz çökmüş olarak kaldı.

Vivi em Sasayama durante três anos.

Ben üç yıl boyunca Sasayama'da yaşadım.

Fui ao banheiro durante o intervalo.

Molada tuvalete gittim.

Tom foi assassinado durante seu sono.

Tom uykusunda öldürüldü.

Fadil nasceu durante a Grande Depressão.

Fadıl, Büyük Bunalım sırasında doğdu.

Não nos veremos durante muito tempo.

Birbirimizi uzun süre boyunca görmeyeceğiz.

- Tom trabalhou para nós durante três anos.
- Tom tem trabalhado para nós durante três anos.

Tom üç yıldır bizim için çalışıyor.

- Meu tio viveu em Paris durante dez anos.
- Meu tio morou em Paris durante dez anos.

Amcam Paris'te on yıl yaşadı.

- Vivi dez anos no exterior.
- Eu morei fora durante dez anos.
- Morei fora durante dez anos.

On yıl yurt dışında yaşadım.

- Tive que ficar na cama durante dois dias.
- Tive que ficar de cama durante dois dias.

İki gün yatakta kalmak zorundaydım.

- Eu nadava nas tardes durante as férias do verão.
- Eu nadei nas tardes durante as férias do verão.
- Nadei nas tardes durante as férias do verão.

Yaz tatili boyunca öğlenleri yüzdüm.

Trabalhando durante todo o verão, acumula alimentos.

bütün yaz çalışarak yiyecek biriktirir.

Consegues suster a respiração durante mais tempo.

Nefesini daha uzun süre tutabilir hâle geliyorsun.

Estive cá durante 80 % da vida dele.

Hayatının yaklaşık yüzde 80'i boyunca yanındaydım.

Betty leu quatro contos durante as férias.

Betty tatil sırasında dört hikaye okudu.

A cidade foi destruída durante a guerra.

Kasaba savaş sırasında tahrip edildi.

O rei governou o país durante anos.

Kral ülkeyi yıllarca yönetti.

Milhares de pessoas morreram durante a peste.

Salgın hastalık sırasında binlerce insan öldü.

Durante muitos anos sua capital foi Cuzco.

Onların başkenti yıllarca Cuzco idi.

Muitas atrocidades foram cometidas durante a guerra.

Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.

Vou trabalhar durante as férias de primavera.

Bahar tatili boyunca çalışacağım.

Tom foi sortudo durante toda a vida.

Tom tüm hayatı boyunca şanslıydı.

Ele trabalhou como diplomata durante muitos anos.

O yıllar boyunca diplomat olarak çalıştı.

Durante quanto tempo este visto é válido?

Bu vize ne kadar geçerli?

Ele ficou neste hotel durante dois dias.

O, iki gün bu otelde kaldı.

Como você se sente durante a menstruação?

Adet sırasında kendini nasıl hissediyorsun?

Ela está sempre livre durante a tarde.

Öğleden sonra o her zaman boştur.

Ele pensou no assunto durante três dias.

Meseleyi üç gün boyunca düşünüp taşındı.

Tivemos muitas experiências amargas durante a guerra.

Savaş sırasında pek çok acı deneyimlerimiz oldu.

Eu morei na China durante seis meses.

Altı ay Çin'de yaşadım.

Ele viveu em Ancara durante seis anos.

Ankara'da altı yıl yaşadı.

O Tom dormiu durante doze horas seguidas.

Tom on iki saat boyunca uyudu.

Tom ficou em silêncio durante a reunião.

Tom toplantı boyunca sessiz kaldı.

Fique quieto. Não fale durante a aula.

Sessiz ol. Sınıfta konuşma.

Eu trabalhei com Tom durante muito tempo.

Uzun süre Tom'la çalışıyorum.

Eu estudei durante um ano em Boston.

Bir yıl Boston'da çalıştım.

Ele viveu lá durante toda sua vida.

- Bütün ömrü boyunca orada yaşadı.
- Ömrü orada geçti.

Eu esperei durante uma hora e meia.

Bir buçuk saat bekledim.

É mais caro ligar durante a manhã?

Sabah aramak daha pahalı mıdır?

Meu pai envelheceu consideravelmente durante sua convalescença.

Babam nekahat döneminde son derece yaşlandı.

A cidade foi danificada durante a guerra.

Şehir savaş sırasında hasar gördü.

O público o aclamou durante dez minutos.

Seyirci on dakika boyunca onu alkışladı.

O telefone dela tocou durante a aula.

Ders süresince telefonu çaldı.