Translation of "Desistiu" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Desistiu" in a sentence and their turkish translations:

Quem desistiu?

- Kim terk etti?
- Kim ayrıldı?

Tom desistiu.

Tom gitti.

Ele desistiu.

O vazgeçti.

- Foi você quem desistiu.
- Foi você que desistiu.

Bırakan sensin.

Tom desistiu repentinamente.

Tom aniden istifa etti.

Por que você desistiu?

Neden vazgeçtin?

Tom ainda não desistiu.

Tom henüz vazgeçmedi.

Tom desistiu muito cedo.

Tom çok erken vazgeçti.

Tom desistiu da corrida.

Tom yarışı bıraktı.

Parece que o Tom desistiu.

Tom vazgeçmiş gibi görünüyor.

- Quem desistiu?
- Quem se rendeu?

Kim teslim oldu?

- Tom desistiu.
- Tom se rendeu.

Tom teslim oldu.

Tom não desistiu do plano.

Tom plandan vazgeçmedi.

Meu pai desistiu de fumar.

Babam sigara içmeyi bıraktı.

Tom desistiu de tudo depois disso.

Tom ondan sonra her şeyden vazgeçti.

Ele desistiu da escola semana passada.

Okuldan geçen hafta ayrıldı.

- Por que você desistiu?
- Por que você saiu?

Neden bıraktın?

- Tom não desistiu.
- O Tom não se rendeu.

Tom vazgeçmedi.

Eu não posso acreditar que o Tom simplesmente desistiu.

Tom'un vazgeçmeyeceğine inanamıyorum.

O dia em que os irmãos Wright voaram, ele desistiu.

Wright kardeşlerin uçtuğu gün, o da işinden ayrılmasıydı.

Ele tentou aprender grego, mas logo se cansou e desistiu.

- Yunanca öğrenmeye çalıştı fakat çabucak yorulup vazgeçti.
- Yunanca öğrenmeye çalıştı ama çabucak yoruldu ve vazgeçti.
- O, Yunanca öğrenmeye çalıştı lâkin kısa sürede yoruldu ve vazgeçti.

Ele desistiu de ir para o exterior estudar por causa da morte repentina do pai.

Babasının ani ölümü nedeniyle, eğitim için yurtdışına gitmekten vazgeçti.

Tom queria construir sua própria casa, mas desistiu depois de perceber quanto trabalho isso representaria.

Tom kendi evini inşa etmek istedi, ancak ne kadar iş olacağını fark ettikten sonra vazgeçti.

O jornal de hoje noticia que o primeiro-ministro desistiu da ideia de visitar a América.

Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.

Por causa do falecimento repentino de seu pai, ele desistiu dos planos de estudar no exterior.

Babasının ani ölümü nedeniyle, ülke dışında yaşama planlarını terk etti.

- Estava tão doente, que o médico o desenganou.
- Ele estava tão mal, que o médico desistiu do caso.

O çok hastaydı, doktor ondan vazgeçti,