Translation of "Debater" in Turkish

Não temos tempo para debater.

Tartışmak için zamanımız yok.

Vamos debater o que aconteceu em Boston.

- Boston'da olanları konuşalım.
- Boston'da ne olduğunu tartışalım.

Ele ouve os salmões a debater-se nos baixios.

Sığ sularda çırpınan somonların sesine kulak verir.

Chegou a hora de debater os assuntos mais relevantes.

En ilişkili konuları tartışmak için zaman geldi.