Translation of "Criado" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Criado" in a sentence and their turkish translations:

- Eu fui criado em Tóquio.
- Fui criado em Tóquio.

Tokyo'da büyüdüm.

Fui criado como judeu.

Ben Yahudi olarak yetiştirildim.

Fui criado em Boston.

Boston'da yetiştirildim.

Ele foi criado pela avó.

O büyükannesi tarafından büyütüldü.

Tom foi criado pelo avô.

Tom büyükbabası tarafından büyütüldü.

Eu não fui criado assim.

Ben o şekilde yetiştirilmedim.

Tom foi criado na Austrália.

Tom Avustralya'da büyütüldü.

Tom foi criado pela avó.

Tom büyükannesi tarafından büyütüldü.

Tom foi criado em Boston.

Tom Boston'da büyüdü.

Tom foi criado pelo tio.

Tom amcası tarafından büyütüldü.

Aquele grupo foi criado por Dick.

O grup Dick tarafından kuruldu.

Tom foi criado perto de Boston.

Tom Boston yakınında büyütüldü.

Ele foi criado pelo seu tio.

O amcası tarafından yetiştirildi.

Fui criado num orfanato em Boston.

Boston'da bir yetimhanede yetiştirildim.

Tom foi criado por pais adotivos.

Tom koruyucu anne baba tarafından yetiştirildi.

Quer ser meu criado e seguir-me?

Uşağım olmak ve beni izlemek ister misin?

Tom foi criado em um lar católico.

Tom bir katolik evde yetiştirildi.

Um comitê foi criado para investigar o problema.

Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.

Meus óculos estão sobre o meu criado-mudo.

Gözlüklerim komodinimin üzerindedir.

Tom foi criado em uma família muito religiosa.

Tom çok dindar bir ailede büyüdü.

Este jogo foi criado usando a Unity Engine.

Bu oyun Birlik motorunu kullanarak oluşturuldu.

O movimento criado por sua propagação para a terra

yeryüzüne yayılmasıyla oluşan harekete

Eu nasci em Boston, mas fui criado em Chicago.

Boston'da doğdum ama Şikago'da büyütüldüm.

- Tom cresceu na Austrália.
- Tom foi criado na Austrália.

Tom Avustralya'da büyüdü.

Eu nasci em Osaka, mas fui criado em Tóquio.

Osaka'da doğdum ama Tokyo'da büyütüldüm.

- Você cresceu em Boston?
- Você foi criado em Boston?

Boston'da mı büyüdün?

Esta é a casa na qual ele foi criado.

Bu, onun yetiştirildiği evdir.

- Cresci em Shiraz.
- Fui criado em Xiraz.
- Fui criada em Chiraz.

Ben Şiraz'da büyüdüm.

O caos criado pelo grupo novato acaba por ser a sua vantagem.

Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.

criado logo após a Segunda Guerra Mundial com os serviços secretos nazis.

Nazi Gizli Servisi ile birlikte kurulan gizli NATO ordusunu biliyorum.

Foi criado um fundo para erguer um monumento à memória do falecido.

Ölü bir adamın anısına bir anıt kurmak için bir fon başlatıldı.

Você foi criado com muito materialismo, e agora inveja os próprios vizinhos.

Çok fazla maddecilikle büyüdün ve şimdi komşularını kıskanıyorsun.

Ele foi criado nos Estados Unidos, mas sua língua nativa é o japonês.

Amerika'da yetişti ama ana dili Japonca.

- Eu nasci e cresci em Matsuyama.
- Eu nasci e fui criado em Matsuyama.

Matsuyama'da doğdum ve büyüdüm.

A partir do momento que um mau hábito é criado, é difícil livrar-se dele.

Kötü alışkanlık bir kez oluştu mu, ondan kurtulmak zordur.

Uma vez que criado um mau hábito, você não consegue se livrar dele tão facilmente.

- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.