Examples of using "Cheguei" in a sentence and their turkish translations:
Evdeyim.
Erken mi geldim?
Ben dün vardım.
Londra'ya vardım.
Evdeyim, anne!
- Evdeyim, Tom.
- Evdeyim Tom.
Tom, evdeyim.
- Erken geldim.
- Erken ulaştım.
Az önce buraya geldim.
Daha dün buraya geldim.
Üçüncü geldim.
Bu öğleden sonra geldim.
Çok geç geldim.
Ben çok erken vardım.
Dün geldim.
- Çine vardım.
- Çin'e ulaştım.
Çok mu geç geldim?
Ben işe geldim.
İstasyona vardım.
Ben önce geldim.
Geldim, gördüm, yendim.
Oraya çok erken vardım.
Ben dün gece buraya geldim.
Eve erken gittim.
Neyse ki zamanında oradaydım.
Önceki gün Narita'ya vardım.
Okula geç kaldım.
- Dün buraya ulaştım.
- Buraya dün geldim.
Ben vardığımda, yağmur yağıyordu.
Erken geldiğimi biliyorum.
Ben sağ salim vardım.
Buraya Tom'dan önce geldim.
Kayalığın üzerine çıktım.
Oraya çok erken vardım.
Ben buradayım. Evde biri var mı?
Geri döndüm! Ah? Bir misafirimiz mi var?
Oraya vaktinden önce vardım.
Ben yedide eve vardım.
Dün gece vardım.
Ben iki hafta önce geldim.
- Saat 2.30'da geldim.
- Saat 02.30'da geldim
Ben üç gün önce geldim.
Ben zamanında istasyona vardım.
Eve vardığımda, çok yorgundum.
Boston'a 2.30'da vardım.
Yaklaşık saat beşte buraya vardım.
Buraya çok erken geldim gibi görünüyor.
Ben eve eli boş geldim.
Zamanında oraya varamadım.
- Ben yarışı bitirdim.
- Yarışı bitirdim.
Dün gece geç saatlerde geldim.
Geldim, gördüm, yendim.
Okula on dakika geç kaldım.
Dün işe geç kaldım.
Ben istasyona ulaştığımda, kar yağıyordu.
İstasyona on dakika geç vardım.
Eve geldiğimde, Ken okuyordu.
Okula zamanında vardım.
Dün öğleden sonra Boston'a vardım.
Boston'a 2.30'da vardım.
Eve varır varmaz yatmaya gittim.
Ben vardığımda, o çoktan gitmişti.
Ben vardığımda Tom orada değildi.
Buraya geldiğimden beri iki yıl geçti.
Ben buraya pazartesi gecesi geldim.
Ben geldiğimde Tom burada değildi.
Eve vardığımda, çok açtım.
Eve geldiğimde, kendimi çok aç hissettim.
Ben eve vardığımda hava oldukça kararmıştı.
"Bu nedenle geç geldim." "Anlıyorum"
Çok geç geldim ve treni kaçırdım.
Onun konuşmasını dinleyemeyecek kadar geç vardım.
Ben eve geldiğimde Tom TV izliyordu.
Eve geldim ve ayakkabılarımı çıkardım.
Çok acıkmıştım eve geldiğimde.
Ben her zamankinden daha geç vardım.
Eve geldiğimde Tom uyuyordu.
İstasyona on dakika geç vardım.
Eve geldiğimde Tom çalışıyordu.
Kayalığın üzerine çıktık. Muhteşem bir manzara.
Biz eve varır varmaz yağmur yağmaya başladı.
Eve varır varmaz, telefon çaldı.
Eve döndüğümde, buz gibi soğuk bir duş aldım.
Ben istasyona vardığımda tren çoktan gitmişti.
Uçak için tam zamanında ulaştım.
Eve geldiğimde küçük kız kardeşim gitar çalıyordu.
Eve gider gitmez yatmaya gittim.
Buraya geldiğimde pencereler zaten açıktı.
Tren gecikmesinin bir sonucu olarak geç kaldım.
İstasyona ulaştığımda trenim çoktan ayrılmıştı.
Yaklaşık iki otuzda Kobe'ye vardım.
Otobüs hareket ettikten hemen sonra otobüs durağına vardım.
Ben istasyona geldiğimde tren ayrılmak üzereydi.
Eve vardığımda cüzdanımı kaybettiğimi fark ettim.
Gerçek şu ki Tom'la hiç tanışmadım bile.
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
Eve vardığımda, cüzdanımı kaybettiğimi fark ettim.
- Eve vardığımda cüzdanımı kaybettiğimi anladım.
- Eve gittiğimde, kaybetmiş olduğum cüzdanımı buldum.