Examples of using "Usunąć" in a sentence and their turkish translations:
Ben virgülü kaldırmayı öneririm.
Dövmemi çıkartmak zorunda kaldım.
Bir doktor, onun sırtındaki mermiyi çıkarmaya çalıştı.
bu çamuru silip yola devam edebiliriz.
Bilgisayarımdan birçok dosyayı silmek zorundayım.
Bu sitedeki hesabımı nasıl devre dışı bırakabilirim.
Kırmızı şarap lekelerini halınızdan nasıl çıkarırsınız?