Examples of using "Okropnie" in a sentence and their turkish translations:
O zaman çok kötü görünüyordu.
Tom berbat görünüyor.
Tom, berbat görünüyorsun.
Adamım, hiç iyi görünmüyorsun!
Ne kadar korkunç!
Dün hava korkunç derecede soğuktu.
Ben bugün berbat hissediyorum.
Gerçekten gerginim.
Natto kötü kokmasına rağmen, lezzetlidir.
Tom son derece üzgün duruyor, değil mi?
Bu beni çok kızdırır.
Aşırı derecede yağmur yağmaya başladı.
O bana çok kızgın.
Bu oda berbat kokuyor.