Examples of using "Przenieść" in a sentence and their turkish translations:
Taşınmak zorundasın.
Ona masasını taşıması için yardım ettim.
Tom taşınmak istiyor.
Mac benim süpürgeyi taşımama yardımcı oldu.
İnsanlar piyanoyu taşımak için yeterli değil.
Bu kutu taşınacak kadar hafif.
MP3 dosyaları iPOD'uma nasıl aktaracağımı anlayamıyorum.
Kesinlikle çok dikkat edilmeli çünkü yarasalar tek ısırıkla ölümcül virüsler bulaştırabilirler.
Tom Mary'nin yaşadığı yer olduğu için Boston'a taşınmak istedi.
MP3 dosyalarımı iPodumdan bilgisayarıma nasıl aktaracağımı anlayamıyorum.