Examples of using "Prawdziwego" in a sentence and their turkish translations:
- O bana gerçek bir dost oldu.
- Bana gerçek bir dost oldu.
Bizi birbirimizle gerçekten konuşma zahmetinden kurtarıyor.
Peki ya Tanrı örneğinin ta kendisinden bahsedersek?
Gerçek yemek yeme yerine, sadece tüm gün abur cubur yedik.
Herkes çocuğu gerçek bir deha olarak tanır.
Tom Mary'ye gerçek adını söylemedi.