Examples of using "Zdjęcia" in a sentence and their turkish translations:
Resimler inanılmaz!
Bana fotoğrafları göster!
Aile resimlerine baktığımızda,
Tom resimleri Mary'ye gösterdi.
Yılbaşı gecesi fotoğraflarını yüklüyorum.
Tom'un sende hiç resmi var mı?
Bu fotoğraflara bak.
Burada fotoğraf çekebilir miyim?
Onlar senin resimlerin mi?
Benim fotoğrafımı çekme!
Düğün resimlerini Tom'a gösterdin mi?
kanıtlar gibi doğrulanabilir kanıtlarla denetlemek.
Lütfen bana bu fotoğrafları göster.
Bize onların hepsinin aile fotoğrafları gösterildi.
Artık bana onun resmini gösterme.
Tom Mary'ye çocukluk resimlerini gösterdi.
Sana ekte iki resim gönderiyorum.
Sende hiç Tom ve Mary'nin birlikte resimleri var mı?
Sende hiç Tom'un çocukluk resimleri var mı?
Ya da bir otoyolda sürülen bir arabaya ilişkin
Elimden geldiğince kısa sürede sana bu resmin bir kopyasını göndereceğim.
Resimdeki çocuğu tanıyor musun?
Başvuru formuna fotoğraf eklemeyi unutma.
Uzay sondaları tarafından çekilen resimler, Jüpiter'in etrafındaki ince halkaları gösterdi.
Zaman muhtemelen canlı renklerle hoş bir resmin çekilmesine izin vermedi.
Bazı anne-babalar, çocuklarının ders kitaplarındaki çıplak resimler hakkında şikâyette bulundu.
Birden tekrar fotoğraf ve film çekmek için enerjim olduğunu fark ettim.
Bu iki resme bakabilir misin ve bana hangisinin daha iyi olduğunu söyleyebilir misin?
Bu resimler gerçekten çok güzel.
Bir resmin nasıl yükleneceğini bilmiyorum.