Examples of using "Najwyższy" in a sentence and their turkish translations:
Yatmanın zamanı geldi de, geçiyor.
Sen en uzunsun.
- O, sınıfında en uzundur.
- Sınıfın en uzunu o.
- Sınıfın en uzun boylusu.
Tom sınıftaki en uzun kişi.
Yatağa yatmanın zamanı geldi.
Dolunayla birlikte... ...gelgit suları en yükseğe çıkar.
O konuda Anayasa Mahkemesi tarafından karar verildi.
Taro hariç, Jiro en uzundur.
Almanya'nın en yüksek binası hangisidir?
Çocukların yatma zamanı geldi de geçiyor.
Senin saç tıraşı olmanın zamanı geldi.
Gözlüğümü değiştirmenin zamanı geldi de geçti bile!
Gitmenin zamanı geldi de geçiyor bile.
Jim arkadaşlarının herhangi birinden daha uzun boylu.
Belki de programlamayı öğrenmeye başlama zamanı.
O, bütün dersi ezberleyerek tam not aldı.