Examples of using "Oprzeć" in a sentence and their turkish translations:
Cazibeye direnemez.
Kim böyle bir teklif karşı koyabilir ki?
doğanın zekâmız karşısında çok zayıf olduğu anlayışı...
Mavi ve yeşil renkleri çok iyi görebilen omurgasızlar için karşı konulmazdırlar.
"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.