Examples of using "Odrobinę" in a sentence and their turkish translations:
Mahçup edici bir şey.
Ve şimdi her şeyi, biraz yavaşlatacağım.
Biraz açım.
Biraz daha yakına gel.
Biraz rahatlamaya ihtiyacım var.
Cildin hemen üzerine boşluğa bakteri ekliyorum,
Benim boğazım biraz kuru.
Bu su biraz tuzludur.
Fiyatı biraz düşürür müsün?
Ben biraz daha kullanışlı bir şey umuyordum.
Işıklarını kapatıyorlar. Rakiplerden biraz mahremiyet sağlıyor bu.
Bence o biraz bencil.
Bu masa benim için biraz alçak.
Birazcık, aynen böyle. Kürekle. İşte böyle. Ver bana.
- Keşke Fransızcayı biraz daha iyi konuşabilsem.
- Sadece Fransızcayı biraz daha iyi konuşabilmeyi istiyorum.
Tom'un nasıl bu kadar zengin olduğu hakkında biraz meraklıyım.