Examples of using "Cenę" in a sentence and their turkish translations:
Fiyatı sordun mu?
ağır bir bedeli var.
Birisi bedeli ödemek zorunda.
Onlar onun kafasına bir fiyat koydu.
Tom biletin kaça mal olduğunu sordu.
Peki bedelini kim öder?
Fiyatı biraz düşürür müsün?
Hiç olmazsa nedenini araştırmalıyız.
O fiyata kahvaltı dahil mi?
- Ben, ne pahasına olursa olsun ona yardım etmeliyim.
- Ne pahasına olursa olsun ona yardım etmek zorundayım.
Her ne pahasına olursa olsun savaştan kaçınmalıyız.
Dişiyi buldu. Ama ne pahasına?
Ben inanılmaz ucuz fiyata iki dilli sözlük aldım.
Ben size düşük bir fiyatla iyi yemek sunmayı umuyorum.
Tom fiyatı otuz dolar düşürürsem onu alacağını söyledi.
O hurdayı öyle yüksek bir fiyata gerçekten sattığına inanamıyorum.
Herhangi bir mağazanın bu modeli o fiyata satacağının olası olmadığını düşünüyorum.
Tom bu fiyatın makul olduğunu düşünüyor.
Çevreci, tehlikeli bir görevde, ülkenin benekli sinsi avcılarının peşinde, ancak yaptığı işin bir bedeli var.