Examples of using "Głowę" in a sentence and their turkish translations:
...ve onunla başını yakalarız.
- Aklını başına al.
- Başına dikkat et.
- Dikkat et, kafanı çarpma.
- Dikkat et, kafana gelmesin.
Saçımı yıkayacağım.
Gövdeyi ayırıp başını atın.
Gövdeyi ayırıp başını atın.
Güneşteyken başınızı örtün.
O başını yastığa koydu.
Başını pencereden çıkardı.
Tom neredeyse aklını kaybetti.
Mary başını Tom'un omzuna koydu.
Onlar onun kafasına bir fiyat koydu.
Pekâlâ, hazırlanalım. Kask takıp başlayalım.
...ve onunla başını yakalarız. Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Sizi çok sık rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?
Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?
Lateks eldiveni alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra
Lateks eldiveni alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.
Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri
Neden rahatsız oluyorsun?
- Neden rahatsız ediyorsun?
- Niye kafana takıyorsun ki?
Yılanlar için ne derler bilirsiniz, eğer başını kontrol ederseniz gövdeyi de kontrol edersiniz.
Yılanlar için ne derler bilirsiniz, eğer başını kontrol ederseniz gövdeyi de kontrol edersiniz.
Neden kafasına düşen elmayı yemediğini merak ediyorum.
John Fransızcada sınıf arkadaşlarının herhangi birinden çok üstün.
Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri, saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.