Translation of "Dali" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Dali" in a sentence and their turkish translations:

Dali mu szansę uciec.

Ona bir kaçma şansı verdiler.

Rodzice nic Ci nie dali?

Ebeveynleriniz size bir şey vermedi mi?

Co dali ci do jedzenia?

Yemen için onlar sana ne verdi?

Ale oni dali nam srebrne monety.

Ama bize gümüş paralar verdiler.

Zależy mi, żebyście sobie dali radę.

Gerçekten siz arkadaşların geçinmesini istiyorum.

Dali mi motocykl terenowy. To będzie zabawna przygoda!

Bakın, bir arazi motosiklet getirdiler. Bu eğlenceli bir macera olacak.

- W szpitalu dali mi kroplówkę.
- Dostałam kroplówkę w szpitalu.

Hastanede damar yoluyla bir enjeksiyon aldım.

- Mało prawdopodobne, że zdołamy uciec z tego więzienia.
- Chyba niemożliwe, byśmy dali radę uciec z tego więzienia.

Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum.