Examples of using "Żadne" in a sentence and their turkish translations:
Herhangi bir antikor koruması yoktur
Hiç kırık kemik yok.
Çocuklardan hiçbiri oturmuyor.
Yağmur ormanlarında hayat asla boşa harcanmaz.
Hava olmasa hiçbir yaratık yaşayamaz.
Hiçbirimiz evlenmek istemiyoruz.
Ne yaparsam yapayım onun adresini hatırlayamıyorum.
Diğer hiçbir gezegen cismi, aynı genetik ilişkiye sahip değil.
Ne yaptıysam onun telefon numarasını hatırlayamıyorum.
Gezimiz sırasında beklenmedik olaylarımız olmadı.
Tren o kadar kalabalıktı ki hiçbirimiz bir yer bulamadı.
Onlardan hiçbiri toplantıda mevcut değildi.