Translation of "Złamane" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Złamane" in a sentence and their turkish translations:

Miał złamane serce.

Onun kalbi kırıktı.

To jest złamane.

Bu bozuk.

Czy coś jest złamane?

Bir şey bozuk mu?

George miał złamane serce.

George kırık kalpli idi.

Żadne kości nie są złamane.

Hiç kırık kemik yok.

Jeśli uznamy, że mówiąc "złamane serce",

gerçekten de kırık ve hasarlı bir kalpten bahsediyor olabileceğimizi kabul edersek

Wszelkie prawa, którym podlega planeta, zostają złamane.

Artık bir gezegen olmanın bütün kurallarını yıkmıştır.

Prześwietlenie pokazało, że dwa palce są złamane.

Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.

Złamane serca niosą śmierć dosłownie i w przenośni.

Kırık kalpler mecazi olarak da kelimenin tam anlamıyla da ölümcül.

- Czy to jest zepsute?
- Czy to jest złamane?

Kırık mı?