Examples of using "śmiać" in a sentence and their turkish translations:
Ben hemen gülmeyi durdurdum.
- Gülmeyi kesti.
- Gülmeyi bıraktı.
- Gülmez oldu.
Gülmeyi seviyorum.
Gülüyor olmamalıyım.
- Herkes gülmeye başladı.
- Herkes kahkaha atmaya başladı.
- İkisi de gülmeye başladı.
- İkisi de kahkaha atmaya başladı.
Gülmeyi durduramadık.
Çocuk gülmek yerine ağlıyor.
Gülmeyi durduramadı.
Ağlasam mı yoksa gülsem mi bilmiyorum.
Başkalarına gülmek iyi değildir.
Herkes Tom'a gülmeye başladı.
Ona gülmemelisin.
Canım çok gülmek istemiyor.
Bana gülmeyeceğine söz ver.
Tom yüksek sesle gülmemeye çalışıyordu.
Beni gördüğü an, gülmeye başladı.
Ağlamam mı yoksa gülmem mi gerektiğini bilmiyorum.
Tom güleceğini mi yoksa ağlayacağını mı bilmiyordu.
Çok güldün!
O kekelemeye başladığında sınıf arkadaşları gülmekten kendilerini alamadılar.