Examples of using "Przestała" in a sentence and their turkish translations:
O konuşmayı kesti.
- O sigara içmekten vazgeçti.
- O, sigarayı bıraktı.
- Gülmeyi kesti.
- Gülmeyi bıraktı.
- Gülmez oldu.
Makine çalışmayı kesti.
Tom, Mary'den onu yapmayı bırakmasını söyledi.
Tom Mary'ye yemeyi durdurmasını söyledi.
Annemde demans vardı ve beni artık tanıyamıyordu
Artık ekonomik olmadığı için feribot servisini kapattılar.
- Bu ilçe yaşamak için güvenli bir yer değil artık.
- O semt, yaşanılacak güvenli bir yer değil artık.
Mary durdu.