Examples of using "하려고" in a sentence and their turkish translations:
Sen kim oluyorsun da işi yürütebileceksin?”
Hepsi burada av indirme peşinde.
ve düşündük de bir canlı yayın sırasında aranıza katılalım dedik.
Bir misk kedisi bu ağacı sahiplenmek için elinden geleni yapıyor.
Size, az önce söylediğim her şey hakkında bir hikâye anlatacağım.
Kötü niyetli olmadıklarını biliyorum.