Examples of using "생각하지" in a sentence and their turkish translations:
Çok karıştırmayın.
Ben de böyle düşünmüyorum.
bizim değil.
Ben ise öyle olduğunu düşünmüyorum.
düşünmeden hareket etmek yerine,
müziğin gürültü olduğunu düşünmez.
çünkü bizi iki farklı şey olarak görmüyorum.
Kimse 100 yıl diskleri göndereceğimizi düşünmedi.
Açıkçası bunu çok fazla düşünmedim.
RH: Evet, tekrar diyorum biz bunu bağımlılık
Bir ayıdan daha hızlı koşabileceğinizi hiç sanmıyorum.
Ama, onların aileleri nasıl diye hiç düşünmüyordum.