Translation of "떨어져" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "떨어져" in a sentence and their turkish translations:

아버지의 품에서 떨어져

babasının kollarından çekip alındı,

떨어져 다리가 부러졌습니다.

at onu üzerinden atar ve bacağı kırılır.

논리적 의사결정 능력이 떨어져

Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular,

‎380,000km 이상 떨어져 있지만

380.000 kilometre ötede dahi olsa...

‎수면의 강한 파도에 ‎알이 떨어져 나갑니다

...yüzeydeki güçlü akıntılar tarafından dağıtılsınlar.

제가 가진 물도 다 떨어져 가네요

Ve aynı zamanda suyum da azalmaya başladı.

여전히 풀려나지 못하자 그들은 절망하고 사기가 떨어져

ama kurtulamadıklarında kırıldılar, moralleri bozuldu

‎무리와 떨어져 ‎혼란에 빠진 녀석들은 ‎손쉬운 먹잇감이죠

Ama kafaları karışmış ve sürüden ayrı düşmüş olduklarından kolay av oluyorlar.

‎그러나 가장 가까운 먹이터도 ‎100km 이상 떨어져 있습니다

Ama beslenecek en yakın yerlerin uzaklığı 100 kilometreyi aşabiliyor.

‎일반적으로 새끼 수달은 ‎어미가 동생들을 낳으면 ‎무리에서 떨어져 나갑니다

Normalde, anneleri doğum yapınca su samuru yavruları aileden ayrılır.

하지만 그는 이제 모스크바에서 겨우 230마일밖에 떨어져 있지 않았다.

Ama şimdi Moskova'dan sadece 230 mil uzaktaydı.

데이나는 서쪽으로 불과 6km 떨어져 있지만 공원 산책하듯이 갈 수는 없습니다

Yalnızca altı kilometre batıda ama bu bizim için kolay olmayacak.

‎22도까지 떨어져 견딜 만하죠 ‎이 코끼리 가족은 해가 뜨기 전에 ‎마실 물을 찾아야 합니다

22 dereceye düşen sıcaklığa katlanılabiliyor. Bu fil ailesi güneş çıkmadan içme suyu bulmak zorunda.

그의 부하들은 지쳤고, 고향에서 멀리 떨어져 있는 상태였다. 그리고 전역을 더 수행을 하기엔 이미 늦은 때였다.

Adamları yorgun ve evden uzaktı ve kampanya sezonunda zaten geç kalmıştı.