Examples of using "질문을" in a sentence and their turkish translations:
O da bir an durup düşündü:
Size bir soru soracağım.
Size bir soru sorayım o zaman.
İnsanlar şu gibi şeyler sordu:
Burada temel bir soru var.
Onlara sorular sormalısınız.
Bu yüzden sorular sormak önemli,
zahmetli soruları sormak ise bunların arasında olmasa gerek.
ama sorularını doğru düzgün sormaktan yoksundular
İnsanlar soruyu anladığında
kendime bu soruları sormaya karar verdim ve
Sizlere birkaç soru yönelterek başlamak istiyorum.
Özel bir soru sormak istedik:
Kadın girişimciye ise kaçınmacı bir soru sorulur.
Bir anda beni soru yağmuruna tuttular:
İdealist ve belki de deneyimsiz bir üniversite mezunu olarak
Sütyen ölçümle ilgili bazı sorular aldım.
Ancak evde sağlık bakımı, Niels --
Bu ön hazırlık sorularını geçtikten sonra
Moderatör: Nick, eminim bu soruyu çok fazla duyuyorsundur.
Beynimiz, böyle zor soruları sorabilecek kadar güçlü