Examples of using "자연" in a sentence and their turkish translations:
Bu harika bir doğal uzaklaştırıcıdır.
Yani, her zaman yaptıklarımızı
Kimsenin doğal bir bağışıklığı yok.
Bu oldukça iyi bir doğal sığınak.
Evet, bakın. Mükemmel ve küçük bir oyuk.
Bunu doğanın verdiği güzel bir döşek gibi yapacağız.
MCAT sınavını geçmeye hazırlanıyoruz, doğal bir afete hazırlanıyoruz.
Resmen doğanın içindeydiler.
Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.