Translation of "아무도" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "아무도" in a sentence and their turkish translations:

"아무도 너랑 결혼하지 않을거야"

"Bu şekilde kimse seninle evlenmez."

아무도 상상하지 못한 방식으로요.

kimsenin öngöremediği bir şekilde.

아무도 모르는 것 같아요.

veya sonra ne kadar tutacağını bilmiyorsunuz.

아무도 자연 면역력이 없습니다.

Kimsenin doğal bir bağışıklığı yok.

아무도 당신을 믿지 않을 것입니다.

kimse sana inanmaz.

아무도 왜 그런지 말해주지 못했죠.

Kimse sebebini bulamamıştı.

불가능해보이죠, 여태껏 아무도 하지 못했습니다.

İmkânsız gibi görünüyor, daha önce bunu kimse yapmadı,

아무도 여러분을 지켜보고 있지 않습니다.

kimse ne yaptığınızı izlemiyor

아무도 자신을 보고 있지 않고

kimsenin sizi izlemediği

바로 아무도 생각지 못할 만큼 미세한 엽록세포들이었습니다.

Herkesin sandığından daha küçük fotosentetik hücreler.

"아무도 사랑해주지 않았더라도 좋은 아빠가 될 수 있나요?"

''Hiçkimsenin seni sevmediğini bilsen iyi bir baba olabilir miydin?''

하지만 아무도 왜 카버가 그런 일을 했는지는 모르죠.

Ama Carver'ın bunu neden yaptığını herkes bilmez.

아무도 그 의사와 대립하지 않았습니다. 그럴 생각조차 안했어요.

Kimse doktora karşı çıkmaya ne cesaret etmiş ne de bunu düşünmüş.

"왜 아무도 이 곳이 신성하다는 것을 모르는 건가요?"

"Bu alanın kutsallığını neden kimse göremiyor?"

우리가 이 문제를 다루어 온 것은 아무도 모릅니다.

Bu problem üzerinde çalıştığımızı bilen yoktu

아무도 제게 사회로 돌아오는 것의 어려움을 이야기해 주지 않았기 때문에

Kimse beni yeniden girişin zorlukları hakkında uyarmadığı için

너무 사적인 것을 물어봐서 아무도 참여 안 할 것이라고 생각했어요.

Fazla kişisel olduğu için kimse bunu paylaşmaz dediler.

‎일몰 후 이 해변에 일어나는 일은 ‎아무도 촬영한 적이 없습니다

Güneş battıktan sonra bu kumsalda olanları kimse kaydetmemişti.

아무도 들어본 적 없고 수상히 여기지 않을 이 브랜드를 이용해 그 조직은

Ve bu tamamen duyulmamış ve şüphe uyandırmayan markaların amacı,

게다가, 한국 사람들의 권위와 계층에 대한 존중은 거의 종교적일 정도야. 그래서 아무도 회사를 차리고 싶어하지 않는거지.

Ayrıca, otoriteye ve hiyerarşiye olan saygıları neredeyse dinsel seviyede. Ve bu yüzden