Translation of "‎먹을" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "‎먹을" in a sentence and their turkish translations:

먹을 것을 찾아볼게요

Yiyecek arıyorum.

먹을 수 있습니다

Ve bunları yiyebilirsiniz.

‎먹을 입이 다섯이니...

Doyuracak beş boğaz var.

‎먹을 것도 풍부합니다

Bolca yemek var.

이건 먹을 수 있습니다

Bu kısım yenilebilir.

제가 먹을 것으로 싹을 선택하셨군요?

Tomurcukları yememi mi seçtiniz?

사실 이것도 먹을 수 있는데

Bunu da yiyebilirsiniz

‎먹을 것은 많은데 ‎시간이 빠듯합니다

Yiyecek çok... ...zaman az.

우리의 뇌는 먹을 것을 찾아 진화했습니다.

Böylece beynimiz yemeğe doğru evrimleşiyor.

뭐 먹고 싶어? 먹을 거 줄까?

Yiyecek bir şey ister misin? Yiyecek bir şey ister misin?

‎온 가족이 맘껏 먹을 수 있겠군요

Aile ziyafet çekebilecek.

하지만 이 애벌레는 사실 먹을 수 있습니다

Ama aslında bu larvalar yenebilir.

사람들은 잘 모르지만 전나무에도 먹을 게 있습니다

İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler.

‎거미불가사리가 문어의 먹이를 ‎매번 빼앗아 먹을 테니까요

"Yılan yıldızlarının yemeğini çalması her zaman sorun olacak."

물은 있는데 먹을 건 별로 없구나 이거라도 먹으렴

Burada su da var. Çok yiyecek yok ama sana bunu getirdim.

또 해안을 따라 먹을 만한 게 있을지도 모릅니다

ve kıyı boyunca yiyecek kaynakları da karşıma çıkabilir.

우리가 극세사를 섭취한 해산물을 먹을 때 플라스틱이 인체로 들어가죠

Mikrofiber içeren deniz canlılarını yediğimizde plastik insan vücuduna girer.

이런 거미줄에 사는 거미들에겐 먹을 게 있습니다 뭐가 나올지는 모르지만요

Bu ağların arasında yaşayan örümceklerin de beslenmesi gerekir. Kim bilir burada ne bulacağız?

두번째는 일년 동안 파리지옥이 많은 파리를 먹을 필요가 없다는 점입니다.

İkincisi, yıl boyunca çok fazla sinek yemesi gerekmiyor.

사람들은 잘 모르지만 전나무에도 먹을 게 있습니다 에너지를 많이 주진 못해도 어느 정도는 줄 겁니다

İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler. Çok enerji vermeyecektir, ama elbet bir şey verecek.