Examples of using "Ubriaca" in a sentence and their turkish translations:
O belli ki sarhoş.
O çok sarhoş.
O, sarhoşken onu yaptı.
Sarhoştum.
Ben sarhoşum.
O, partideki tek sarhoş kişiydi.
O kişi sarhoş.
Sen sarhoşsun.
Sarhoş görünüyorsun.
Çok sarhoştum.
Ben bütünüyle sarhoşum.
Çok sarhoştum.
Sarhoş hissediyorum.
Oldukça sarhoştum.
- Sarhoş değildim.
- Ben sarhoş değildim.
Tom neredeyse her gün sarhoş oluyor.
Ne kadar sarhoşsun?
Tom Mary'nin sarhoş olduğunu söyledi.
Belli ki sarhoşsun.
Biraz sarhoşum.
O kadar sarhoş değilim.
Sarhoşken onu yaptım.
Sen sarhoşsun!
Onun geveleyerek konuşması onun sarhoş olduğunun bir işaretiydi.
Mary dün gece eve sarhoş geldi.
Tom sarhoş göründüğümü söyledi.
Bunu yapmak için çok sarhoştum.
Tom sarhoş olduğumu biliyordu.
- Sarhoş musun?
- Kafan kıyak mı?
Partide sarhoş muydun?
Sarhoş falan mısın?
Sanırım biraz sarhoşum.
Sarhoş değilim.
Ben çok sarhoşum.
Ben çok sarhoşum.
Oldukça sarhoşum.
Ben sarhoşum.
Ben heba oldum.
Geçen gece sarhoştun, değil mi?
- Sarhoş insanlar sık sık aptalca şeyler yapar.
- Sarhoş insanlar sık sık aptalca şeyler yaparlar.
O kadar sarhoş değilim.
Biraz sarhoşum.
Dün gece ne kadar da sarhoştun?
Senin sarhoş olduğunu duydum.
Sarhoş olduğumu düşünüyorum.
Şu anda sarhoşum.
Facebook ya da Twitter üzerinde sarhoş fotoğrafları gönderme.
Girişin reddedildi çünkü fazla sarhoştun.
Sürmek için çok sarhoş olduğunu düşünüyorum.