Examples of using "Sulle" in a sentence and their turkish translations:
Duvarlara tükürme.
O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil.
Onları merdivenlerde gördüm.
Onu merdivenlerde gördüm.
Onu merdivenlerde gördüm.
Sana kadınlar hakkında bir şey söyleyebilir miyim?
- Tom, arabalar hakkında çok şey biliyor.
- Tom arabalar hakkında çok şey biliyor.
Ben Tom'u merdivenlerde gördüm.
bir yere dönüştürmek için
omuzlarına düştü .
Dağlarda kar var.
Biz Thames kıyılarında oynadık.
Gemiler hakkında çok şey biliyorum.
- Sen akıllı ve zeki birisin.
- Omuzlarının üzerinde iyi bir kafaya sahipsin.
"Seni nerenden öptü?" "Dudaklarımdan."
Hâlâ ilişkiler hakkında öğrenecek çok şeyin var.
- O aklı başında biri.
- Onun kafası çalışıyor.
Ellerini omuzlarıma koydu.
Diller hakkında bir kitap okuyorum.
insan ve koşullardan bağımsız hale getirmektir.
yaralanmaya hücum ediyorlar.
Svalbard'da kışın sonları.
Orada yirmi civarında insan vardı.
Jimmy arabalar hakkında her şeyi biliyor.
Buzlu yollarda araba sürmeyi sevmem.
Tom ellerini dizlerinin üzerine koydu.
Şehir, nehirlerin havzasına konuşlanmış,
Kız paralel çubuklarda egzersiz yaptı.
O dudaklarını benimkine bastırdı.
Tom silahlar hakkında çok şey bilmiyor.
Tom'un bacaklarında yara izleri var.
Bu yıldızlar hakkında bir kitaptır.
Dağlardaki hava çok değişken olur.
şeyler hakkında bilim ışığında
Dünya'nın en açık düzlüklerinde de...
Hindu Kush dağlarının üzerinden yürüyen,
Kabalığın insanlar üzerindeki etkilerini araştırıyorum.
Çocuk bitkiler hakkında çok şey biliyor gibi görünüyor.
Isıtmak için parmaklarına üfledi.
Polis kaza nedenini araştırıyor.
Tom babasının kucağına oturdu.
jüpiter'in uydularında yaşam olabilir.
Hadi piramitlere iç çamaşırımızla paraşütle atlamaya gidelim.
Tom Mike'ın omuzunda ağladı.
O, onun omuzunda ağladı.
O onun omuzunda ağladı.
Tom yumurtasına biraz tuz koydu.
Her şeyin birbiriyle bağlantılı olmasının güzelliğinden zevk almak için
fakat işe doğru şeye odaklanarak başlamamız lazım.
Eğlence için birçok harika seçeneğimiz var
Masraf binlerce doları bulacak.
henüz çok şey yazmadım.
- Tom fotoğraf makineleri hakkında bir kitap satın aldı.
- Tom kameralar hakkında bir kitap aldı.
Yayaların yaya geçidinde öncelikleri vardır.
Güvendiğimiz bilgilere dayanarak kararlar veririz, değil mi?
Dünya ve Ay'ın kökenleri için ana fikre
Ay'ın kökeni üzerinde çalışmaya başladığım zaman,
Gezegenimizin durumu etrafındaki sessizliği yıkmamız gerekiyor;
Bütün gece boyunca dağlarda dolaşıyordum.
Seyyar satıcı sırtında büyük bir paket taşıyordu.
Karşıdan karşıya geçerken dizlerinin üzerine düştü.
Tebeşirden nefret ederim. Elinde toz bırakır.
Tom balinalarla ilgili çok sayıda dergi makalesi yazdı.
Valizlerime dikkat et.
Polis Mary'nin ayakkabılarında Tom'un kanını buldu.
Bu kızları, yüzlerindeki gülümsemeyi
beş delile dayalı çözümü buluyoruz.
Görünüşe göre dev midyelerin mercan resifleri üstünde büyük etkisi var.
General Mack'in Ulm'deki güçleri üzerindeki tuzağı kapatan parlak bir eylem kazandığında doğrulandı
Yağmur çiftlik bitkileri üzerinde iyi bir etkiye sahipti.
Patates kızartmam için ekstra tuz rica ettim.
Yanında yavruları olduğundan arka sokaklardan ilerliyor.
Onun politikası hakkında soru sorulduğunda, aday sadece belirsiz cevaplar verdi.
Bu yıldızlar hakkında bir kitaptır.
Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu.
Zürafalar hakkındaki yeni filmi izledim; Ben onu beğenmedim.
Tom köftelere biraz kırmızı yaban mersinli reçel koydu.
Günümüzde, Sumatra ve Borneo adaları dışında her yerde soyları tükendi.
Patagonya dağlarındaki anne puma karanlıktan faydalanmış.
Bu yıldızlar hakkında bir hikayedir.
Çin ve Tibet dağlarında yaşayan siyah ve beyaz renkli ayılara "panda" denir.
İstanbul'da yaklaşık üç bin tane cami var.
Çocuklar bahçede banklarda oturmaz, yumuşak çimlerin üzerinde uzanırlar.
ABD anlaşmayı ihlal edenlere karşı bir silah ambargosu çağrısında bulunuyor.
- Merdivende bir adımı kaçırdım ve korkarım ayak bileğimi burktum.
- Merdivende adımımı boşa atıp ayak bileğimi burktum maalesef.
Bu kitap yıldızlar hakkında.
Açık düzlüklerde her gece farklı bir mücadele verilir. Afrika Savanı kararıyor.
Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.
Soult, dizinden vurulup yakalanana kadar Avusturya hatlarına bir dizi cesur baskın düzenledi
Bir çalışma, Wikipedia'nın sağlık ve tıp konularındaki girdilerinin yüzde 90'ının hatalı olduğunu buldu.
Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
Son günlerde biri bana bir dil web sitesinden bahsetti: "tatoeba.org"