Examples of using "Rapido" in a sentence and their turkish translations:
Çabuk!
O hızlıydı.
- İşlem hızlıydı.
- Süreç hızlıydı.
Tom gerçekten hızlı.
Hızlı bir öğle yemeği yedim.
Tom hızlıydı.
- O kızlarla hızlıdır.
- O, kızlarla ilişki kurmada hızlıdır.
Çabucak bir şeyler yiyelim.
Niçin öyle hızlısın?
Çabuk!
Tom daha hızlıdır.
Hızlı ol.
yoğun bir anda,
Naoko hızlı bir koşucudur.
Çok hızlıyım.
Dan, Linda için hızlıca bir yemek hazırladı.
Bu çok hızlıydı.
Tom bizden daha hızlı.
İthalattaki hızlı artış bizi şaşırttı.
Çabuk, onu bana ver.
Uygarlığın ilerlemesi çok hızlıdır.
Ben hızlı olmaya çalışacağım.
Ne kadar çabuk!
Uçmak seyahat etmek için en hızlı yoldur.
Tom bunu yapmada Mary'den daha hızlıdır.
ve bu hızlı değişimin zorunlu olduğunu bilmiyorlar.
Elimden geldiğince çabuk olacağım.
Hızlı büyüyen psikoloji ve sosyal bilimler gövdesi üzerinde çalışarak
Daha hızlı!
Zehriyle başlayalım. Güçlü, hızlı harekete geçen, kanı sulandıran ölümcül bir karışım.
Mümkün olduğu kadar çabuk ol.
Fakat başlangıçtaki başarılı ilerlemeye rağmen Transilvanya'ya girince, Romanya hızla bir
Sen benden daha hızlısın, değil mi?