Examples of using "Piaccia" in a sentence and their turkish translations:
Bunu sevdiğini umuyoruz.
Ondan hoşlanacağını umuyorum.
Onu sevdiğini düşünüyorum.
Onu sevmeni istiyorum.
- Tom'u sevmeni istiyorum.
- Tom'u sevmenizi istiyorum.
Onun beni sevdiğini düşünüyor musun?
Tom ondan hoşlanacağını umuyor.
Ne istersen oku.
Meyveden hoşlanıyor gibi görünüyorsun.
Baharatlı yemeği sevdiğini umuyorum.
Ondan hoşlandığına sevindim.
Tom'un beni sevdiğini düşünüyor musun?
Okumayı sevmiyor gibi görünüyorsun.
Birinden hoşlandığımı düşünüyorum.
Tom'u sevdiğimi düşünüyorum.
Bence Tom bundan hoşlanıyor.
Beğenin ya da beğenmeyin,
Ondan hoşlandığını sanıyorum.
Ondan hoşlanıyor gibi yapamam.
- Tom'un gerçekten de Mary'den hoşlandığını düşünüyor musun?
- Sence Tom gerçekten de Mary'den hoşlanıyor mu?
Ondan niçin hoşlanmadığını bilmiyorum.
Tom'u sevdiğin için çok mutluyum.
Tom'u seviyormuş gibi davranmaktan nefret ediyorum.
Tom'un Mary'yi sevdiğini düşünüyorum.
Sanırım Tom gerçekten Mary'yi seviyor.
Yani hoşuma gitsin ya da gitmesin
Beğen ya da beğenme.
Herkes bunu beğenmiş görünüyor.
Tom'un onu sevdiğinden emin değilim.
Dünyayı seyahat etmekten hoşlanıyor gibi görünüyorsun.
Sadece Tom'un Mozart'ı sevdiğini düşünüyorum.
Tom'un Mary'yi sevdiğini sanmıyorum.
Bence Tom, kayak yapmaktan hoşlanmıyor.
Tom'un beyzbolu sevdiğini düşünüyorum.
Tom'un onu yapmayı sevdiğini sanmıyorum.
Tom Boston'u seviyor gibi görünüyor.
Tom'un onu sevdiğini sanmıyorum.
Tom onu seviyor gibi görünmüyor.
Tom Mary'yi seviyor gibi görünüyor.
Herkes Tom'dan hoşlanıyor gibi görünüyor.
Tom'dan hoşlanıyor gibi görünmüyorsun.
Sevsek de sevmesek de oraya gitmemiz gerek.
- Bence Tom işini seviyor.
- Sanırım Tom işini seviyor.
- Tom'un işini sevdiğini düşünüyorum.
Tom'un hâlâ Mary'yi sevip sevmediğini merak ediyorum.
Umarım Tom hediyemi beğenir.
Herkes golf seviyor gibi görünüyor.
Cathy müzikten hoşlanıyor gibi görünüyor.
İşini sevdiğine inanıyorum.
Senin, işinden hoşlandığını düşünüyorum.
O bana müzikten hoşlanıyor gibi geliyor.
Tom'un seni sevmesini istiyorum.
Sanırım Tom senden hoşlanıyor.
Tom korku filmleri izlemekten zevk alıyor gibi görünüyor.
Tom'un işini sevdiğinden oldukça eminim.
Tom'un Çin yemeğini sevip sevmediğini merak ediyorum.
Tom'un Mary'yi çok sevdiğini sanmıyorum.
Ondan hoşlan ya da hoşlanma, onunla evlenemezsin.
Hoşlansan da hoşlanmasan da onu yapmak zorunda kalacaksın.
Tom'un maviyi sevip sevmediğini merak ediyorum.
Hoşuna gitse de gitmese de onu yapmak zorunda kalacaksın.
Öyle görünüyor ki sen de Tom'dan hoşlanmıyorsun.
Tom'un birayı sevip sevmediğini merak ediyorum.
Hediyemi beğendiğin için memnun oldum.
Kabul etsende etmesende fikrimi değiştiremem.
Onu sevip sevmediğini bilmiyorum.
Sanırım Tom tenis oynamaktan hoşlanıyor.
Tom'un Çin yemeği sevip etmediğini merak ediyorum.
Tom'un hiç kampçılığı seven arkadaşları yok.
Emin olamam, ama bence Tom Mary'den hoşlanıyor.
Umarım Tom ona aldığımız hediyeyi beğenir.
Tom'un Mary'yi o kadar çok sevmediği içime doğdu.
Tom'un onun hakkında yazdığın şarkıyı sevdiğini sanmıyorum.
Bu video klasik müzik seven herkesi, özellikle viyolonselden hoşlananları ilgilendirir.