Examples of using "Liberare" in a sentence and their turkish translations:
O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..
- Onlara mahkumları bırakmalarını emretti.
- Mahkumları bırakmalarını emretti.
Onlar köleleri özgürleştirmek için savaşmazlardı.
Beyazların üstünlüğüne inanan kanun koyucuları nasıl temizleyeceğiz?"
Tom, Mary'nin sofrayı toplamasına yardım ediyor.