Translation of "Liberare" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Liberare" in a sentence and their turkish translations:

- Gli ordinò di liberare il prigioniero.
- Lui gli ordinò di liberare il prigioniero.

O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..

- Gli ordinò di liberare i prigionieri.
- Lui gli ordinò di liberare i prigionieri.

- Onlara mahkumları bırakmalarını emretti.
- Mahkumları bırakmalarını emretti.

- Non lotterebbero per liberare gli schiavi.
- Loro non lotterebbero per liberare gli schiavi.

Onlar köleleri özgürleştirmek için savaşmazlardı.

Come liberare le forze dell'ordine dai suprematisti bianchi?"

Beyazların üstünlüğüne inanan kanun koyucuları nasıl temizleyeceğiz?"

Tom sta aiutando Mary a liberare la tavola.

Tom, Mary'nin sofrayı toplamasına yardım ediyor.