Examples of using "Kebab" in a sentence and their turkish translations:
Bu akşam canım biraz kebap yemek istiyor.
Yirmi tane kebap ısmarlayalım!
Bizim beş çeşit kebabımız var.
Yirmi şiş kebap ısmarlayalım.
Kuzu kebabı yemekten hoşlanırım.
Ama nasıl kebap pişirileceğini bilmiyorum!
"Kebap cinayetleri" çözülmüş görünüyor.
Döner kebap, Avrupa'da popülerdir.
2011 yılının en kötü şöhretli ifadesi "Kebap cinayetleridir."
Bu restoran Adana ve Urfa kebabı servis eder.
- Sadece pilav değil, kebap da yedim.
- Sadece pualo yemedim aynı zamanda kebap da yedim.
Adana'nın kebabı, Hatay'ın künefesi meşhurdur.
Biraz kebaplı bir tabak pulao çok güzel.