Examples of using "Insegnò" in a sentence and their turkish translations:
Fakat bu bana bir şey öğretti.
O bize şarkı söylemeyi öğretti.
Tom bana öğretti.
O bana nasıl yazacağımı öğretti.
Kimse bana öğretmedi.
- O, otuz yıl boyunca müzik öğretti.
- Otuz yıldır müzik öğretiyor.
- Tom Harvard'da öğretti.
- Tom, Harvard'da ders verdi.
Tom bana nasıl yemek pişireceğimi öğretti.
Tom bana kayak yapmayı öğretti.
Tom bana şarkı söylemeyi öğretti.
Tom bana yüzmeyi öğretti.
Tom kendi kendine Fransızca öğrendi.
Tom bana Fransızca öğretti.
Tom bana okumayı öğretti.
Tom bana nasıl eğleneceğimi öğretti.
Tom Mary'ye çok şey öğretti.
Onu nasıl yapacağımı annem bana öğretti.
Annesi ona hiçbir şey öğretmedi.
O, ona nasıl piyano çalacağını öğretti.
Bana nasıl şiir yazacağımı öğretti.
O 25 yıl Fince öğretti.
O, ona ticaretin püf noktalarını öğretti.
Bay Ross'un bize öğrettiği diğer şey, oy vermenin aşırı derecede önemli olması.
Tom, Mary'ye yemek pişirmeyi öğretti.
Tom Mary'ye araba sürmeyi öğretti.
Tom Mary'ye çok şey öğretti.
Kelimeyi nasıl heceleyeceğimi öğretti.
O, oğullarına Rusça öğretti.
O bize Columbus'un Amerika'yı keşfettiğini öğretti.
O, Sırbistanda iki yıl İngilizce öğretti.
Bayan Red bana Japonca öğretti.
Tom bana o şarkının nasıl çalınacağını öğretti.
Marika bana biraz Fince öğretti.
Tom köpeğine bazı hileler öğretti.
Tom bana nasıl gitar çalınacağını öğretti.
Tom bana bilardo oynamayı öğretti.
Tom bana bir erkek olmayı öğretti.
Tom Mary'ye nasıl şarkı yazacağını öğretti.
Tom Mary'ye nasıl golf oynayacağını öğretti.
Tom Mary'ye ekmek pişirmeyi öğretti.
Sami bildiği her şeyi Leyla'ya öğretti.
Tom oğluna bisiklet sürmeyi öğretti.
- O, üniversiteden mezun olduktan sonra, iki yıl boyunca İngilizce öğretti.
- Üniversiteden mezun olduktan sonra iki yıl İngilizce öğretti.
Tom çocuklarına nasıl satranç oynayacaklarını öğretti.