Examples of using "Fossi" in a sentence and their turkish translations:
O, aptal olduğumu düşündü.
Zeki olduğunu sanıyordum." dedik.
Yerinde olsam, şunu alırım.
- Yerinde olsam onu önemsemem.
- Yerinde olsam onu görmezden gelirim.
Senin yerinde olsaydım, bunu alırdım.
Zengin olsan ne yaparsın?
Odanda olduğunu düşünüyordum.
Senin Tom'un arkadaşı olduğunu sanmıştım.
Zengin olsaydım, çok seyahat ederdim.
Tom deli olduğumu düşündü.
- Zengin olsam yurt dışına giderim.
- Zengin olsam yurt dışına giderdim.
Bana aptalmışım gibi davranma.
O, benim bir doktor olduğumu düşündü.
Ben senin bir şair olduğunu bilmiyordum.
Tom, Mary olduğumu düşündü.
Tom bana öfkeli olup olmadığımı sordu.
Genç olsam, yurt dışına giderim.
Keşke burada olsan.
Zengin olsam, seyahat ederim.
Yerinde olsam endişelenirim.
Tom benim aptal olduğumu düşündü.
O, bir doktor olduğumu zannetti.
Bana sanki bir yabancıymışım gibi davranıyor.
- Yerinde olsam onu yapmam.
- Yerinde olsam, yapmam.
- Yerinde olsam, öyle yapmam.
- Senin yerinde olsam, onu yapmazdım.
Yerinde olsaydım Boston'a giderdim.
Bana çocukmuşum gibi davranma.
Yerinde olsam, onu yapmam.
- Sanki sen şefmişsin gibi konuşuyorsun.
- Sanki patronmuşsun gibi konuşuyorsun.
Ya bir Kızılderiliysem?
ondan daha iyiymişim
Gelmediğini düşündüm.
- Zengin olsam yurt dışına giderim.
- Zengin olsam yurt dışına giderdim.
Keşke daha genç olsam.
Peki ya ben eşcinselsem?
Japon olduğunuzu düşünmüştüm.
Yerinde olsam ona dokunmam.
İşim olmasa, sana yardım ederim.
Ben boş olsam, onun davetini kabul ederim.
Senin başka biri olduğunu düşündüm.
Böyle zengin olduğunu bilmiyordum.
- Yerinde olsam onu yapmam.
- Yerinde olsam, yapmam.
Yerinde olsam onunla ilgili dikkatli olurum.
Tom'un burada olacağıma dair hiçbir fikri yoktu.
Tom bana neden geç kaldığımı sordu.
Bir kuş olsam, sana uçarım.
hayatta olduğum için ne kadar şanslı olduğumu,
Zengin olsam fakirlere yardım ederim.
Ben senin Tom olduğunu düşündüm.
Gittiğini sanmıştım.
Sanırım zaten buradaydım.
Belki onlar senin hasta olduğunu düşündüler.
Onlarla birlikte olduğunu sanıyordum.
Sorun bensem ne olur?
Senin yerinde olsaydım Tom'a vururdum.
Tom erkek kardeşim olduğumu düşündü.
Ben boş olsam, davetinizi kabul ederim.
Daha erken varsaydım Kelly'yi görebilirdim.
O, bana kölesi gibi davranır.
Yerinde olsam böyle bir şey yapmazdım.
Ben bir kurt adam olmasam beni hala sever misin?
Yerinde olsam, böyle kaba bir şey yapmazdım.
Yerinde olsam Tom'a güvenmem.
Tom Mary'nin erkek arkadaşı olduğumu sandı.
Tom muhtemelen evde olduğumu düşündü.
Senin mutlu olmanı istiyorum.
Eşcinsel olduğumu bilmiyordu.
Ya gerçekten de çok kötülük yapmışsam?
Keşke hiç doğmasaydın.
Yerinde olsam, onu derhal yaparım.
Bana sanki bir yabancıymışım gibi davrandı.
Yorgun olmama karşın, elimden gelenin en iyisini yaptım.
Bir renk olabilsen ne olurdun?
Ben senin yerinde olsaydım, doktoru arardım.
Yerinde olsam onu yemem.
- Senin yerinde olsam doktoru ararım.
- Yerinde olsam bir doktor çağırırım.
Keşke benimle gelebilseydin.
Anne, senin orada olduğunu bilmiyordum.
Senin karıştığına dair fikrim yoktu.
Keşke evden beş dakika erken çıksaydım.
Senin değiştiğini düşündüm.
Tom'un aptal olduğumu düşünmesini istemiyordum.
Yorgun olacağını düşündüm.
Senin farklı olduğunu düşündüm.
Keşke daha uzun boylu olsam.
Ben senin evli olduğunu düşündüm.
tüm kişisel değerlerimi
Ya geçmişte iyi biri olamamışsam?
Hasta olmasam sana katılırım.
Yerinde olsam, onun teklifini kabul ederim.
Yerinde olsam, ona evlenme teklif ederim.
Yerinde olsam derhal eve giderim.
Yerinde olsam, onun nasihatını dinlerim.
Ve ben bir eşcinsel olsam, bir suç olur mu?
Yerinde olsam, çok emin olmam.
Senin de Boston'lu olduğunu bilmiyordum.
Daha genç olsam, okumak için yurt dışına giderim.
Senin erkek olduğunu sanıyordum.
Burada bizimle olsan daha iyi olur.