Examples of using "Crescita" in a sentence and their turkish translations:
Yiyeceklerin büyümeyi nasıl etkilediğini biliyoruz.
Onlar kentin hızlı büyümesine şaşırdılar.
gibi ciddi tehlike altındalar
Bense onun dünyasını daha da derinden görmeye,
daha iyi bir duygusal çevikliğe ihtiyacımız var.
Ağırlıklı olarak enflasyona bel bağlayan bir ekonomik model.
bitkinin büyümesi için özel hazırlanmış lazerler,
düşünmeye ve planlamaya davet ettim.
ekonomik büyümemiz yüzde dokuz oranında zirve yapmıştı.
bunu tümörün büyümesini değil
etkili bir şekilde hedef alacak kombine tedaviler geliştiriyoruz.
Ülke, ekonomisinin hızlı büyümesiyle tanınmıştır.
İş hızla artıyor.
Kestiğimiz ağaçtaki büyüme halkalarını saydık ve onun otuz yaşında olduğunu öğrendik.
Bambular gezegendeki en hızlı büyüyen bitkilerden biridir.
Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.
Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.
Üçüncü çeyrekte GSMH, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1 arttı.
Çocuk suçluluğundaki artış ciddi bir sorundur.
Ekonomimizin büyüdüğü bir anda bizim işletmelerimiz 1990'lardan beri en hızlı tempoda işler yaratıyorlar ve ücretler tekrar yükselmeye başlıyor, bizim olmak istediğimiz ülke türü hakkında bazı seçimler yapmak zorundayız.