Examples of using "Autunno" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi sonbahar.
Bu sonbahar evleniyor.
Serin bir sonbahar geliyor.
Sonbaharda İspanya'ya gideceğim.
Sonbaharda Paris'e gidiyorum.
Tom bu sonbaharda liseye başlıyor.
Sonbaharda Saint Petersburg'u ziyarete gelin!
Geçen Sonbaharda Amerika'ya gittim.
Yapraklar sonbaharda dökülür.
Tom bu sonbaharda evleniyor.
Bu, sonbaharda sık sık oluyordu.
Kyoto Sonbaharda en güzeldir.
Sonbaharda ay gerçekten güzel.
- Sonbaharda yapraklar kahverengiye döner.
- Sonbaharda yapraklar kahverengileşir.
Sonbaharda Ay güzeldir.
Biz bu sonbaharda birkaç tayfun yaşadık.
Zeytinler sonbaharda hasat edilir.
Sonbaharda ay çok güzel.
Sonbaharda, yapraklar ağaçlardan düşer.
Sonbaharda orman kıpkırmızı oluyor.
Dün sonbaharın ilk günüydü.
Bu yeşil yapraklar sonbaharda kırmızıya döner.
Gelecek sonbaharda Boston'a gidebilirim.
Dört mevsim: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kıştır.
Sonbaharda yapraklar renk değiştirir ve düşer.
Sonbaharda göçmen kuşları güneye uçar.
Ağaçlardaki yapraklar sonbaharda renk değiştirir.
Bill geçen sonbaharda beni görmeye geldi.
Biz geçen sonbaharda New York'a taşındık.
Bazı çiçekler ilkbaharda ve diğerleri sonbaharda açarlar.
Kuzey Yarımküre'de ilkbahar olduğunda, Güney Yarımküre'de sonbahardır.
Virüsün yayılması yaz aylarında yavaşlasa bile sonbaharda tekrar canlanabilir.
Yılın dört mevsimi ilkbahar, yaz, sonbahar ve kıştır.
Bir yıl içinde dört mevsim vardır. İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.
Sonbaharda stokladığı yiyecekler de tükenmiş durumda. Soğuk gecede yiyecek araması gerek.