Translation of "Vidéki" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Vidéki" in a sentence and their turkish translations:

- Nagyon tetszik nekem a vidéki élet.
- Nagyon bejön nekem a vidéki élet.

Kırsal yaşam beni çok fazla cezbediyor.

Élvezik az egészséges vidéki életet.

Onlar ülkede sağlıklı bir yaşamın tadını çıkarıyor.

A vidéki élet általános nehézségein kívül

Kırsal hayatın bütün olağan zorlukları bir yana,

Hamar meg fogod szokni a vidéki életet.

Yakında kırsalda yaşamaya alışırsın.

A vidéki, távoli, nehezen elérhető hegyvidéki közösségekben lévőket

Bu programla kırsal, ücra, ulaşılması zor dağlık yerleşimlerde yaşayan öğrencileri

60 millió hátrahagyott gyermek él Kína vidéki területein.

Çin'in kırsal kesimlerinde arkada bırakılmış 60 milyon çocuk var

A városi élet nagyon különbözik a vidéki élettől.

Şehirde yaşamak taşrada yaşamaya göre gerçekten farklıdır.

Úgy gondolom, hogy a vidéki élet a városit néhány vonatkozásban felülmúlja.

Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.

Ez a rendszer uralta az orosz vidéki életet közel 200 éven keresztül.

Bu sistem Rus köylü hayatında gelecek 200 yıl boyunca sürecek bir sistemdi.