Examples of using "Vidéki" in a sentence and their turkish translations:
Kırsal yaşam beni çok fazla cezbediyor.
Onlar ülkede sağlıklı bir yaşamın tadını çıkarıyor.
Kırsal hayatın bütün olağan zorlukları bir yana,
Yakında kırsalda yaşamaya alışırsın.
Bu programla kırsal, ücra, ulaşılması zor dağlık yerleşimlerde yaşayan öğrencileri
Çin'in kırsal kesimlerinde arkada bırakılmış 60 milyon çocuk var
Şehirde yaşamak taşrada yaşamaya göre gerçekten farklıdır.
Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.
Bu sistem Rus köylü hayatında gelecek 200 yıl boyunca sürecek bir sistemdi.