Translation of "Távoli" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Távoli" in a sentence and their turkish translations:

Sokakat távoli börtönökben,

ve çoğu yasal bir yardıma çok uzaktaki

Amerika egy távoli vidékén,

Amerika’nın en kırsal bölgelerinden birinde,

Távoli rokonságban áll vele.

O, ona uzaktan akrabadır.

Megjelenése ellenére valójában az ember távoli rokona.

Görünüşüne rağmen... ...aslında uzaktan bir akrabamızdır.

Rájöttek, hogy lennie kell egy távoli, óriási bolygónak

Farkına vardılar ki uzak, devasa bir gezegen olmalıydı;

A vidéki, távoli, nehezen elérhető hegyvidéki közösségekben lévőket

Bu programla kırsal, ücra, ulaşılması zor dağlık yerleşimlerde yaşayan öğrencileri

Az újhold alatti feketeségben távoli galaxisok fénye deríti fel az eget.

Yeni Ay'ın karanlığı hâkimken... ...geceleyin gökyüzünü uzak galaksiler aydınlatır.

Ám itt távoli rokonok és vadidegenek is közösen isznak és fürdenek a csillagok alatt.

Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.